the killing her zamanki gibi muhteşem bir başlangıçla bölüme bodoslama bir giriş yaptı sayın seyirciler.
ray seward'ın bu soğukkanlı hali beni benden alıyor. bu nasıl bir metanet ölümüne 11 saat kala, şaşkınım.
her kapıda ellerini uzatabileceğin boyutta boşluklar var, odaya girdiğinde ellerini oraya uzatıp kelepçelerini açtırıyorsun. bu sahneler kanımı donduruyor.
eline ne oldu linden? iyisin değil mi?
holder evladım iyi misin sen?
"i'm not gonna kiss you again linden" ahahahahaha holder adamsın!
holder harika bir adamsın ya. gerçekten harika bir adamsın. little man deyişine kurban olayım. valla bak.
vay eşşoğleşşek gardiyan vay!! vay ağzına sıçtığımın herifi vay! allah belanı versin lan!
"get up and be a man" götünüz yiyorsa siz darağacına yürüyün lan!
seward'ın ayağında ayakkabı yok, beyaz patikler var idam sehpasına yürürken...
"photography is prohibited and you are required to keep silent during the procedure."
boynu kırılmadı.
ölmedi.
the killing o kadar ağır bir bölümle çıktı ki bu hafta karşımıza, yazacak birşey yok hakkında. sadece tanık olduk.