Spartacus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Spartacus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Nisan 2013

[Spartacus War of the Damned - Series Finale]

Spartacus'un epik finali hakkinda yazi yazmamak mumkun degil a dostlar! Boylesine guzel bir destana ancak boyle bir son yarasirdi! 

Itiraf ediyorum, spartacus'un yaraticisi steven deknight'i uzun suredir takip etmeme ragmen spoiler olmasin diye en once kendisini takip etmeyi biraktim son bolume hazirlik olarak. Soluk soluga bekledim desem yalan olmaz, dogrudur. Bolum yorumlarina gelecek olursak:

Bir sure ekrana sicrayan kani zevkten gozum donmus bir sekilde izledim evet. Ucusan kafalar, akan kanlar, saplanan mizraklar yaklasik yarim saat boyunca kendimden gecirdi beni, o nasil sahnelerdi, o nasil bir destandi, o nasil birseydi hala aklim almiyor yeminlen. Sonrasinda ise baslanan taktik savasi sahnelerinde tekrar zevkten geberdik a dostlar. O cukur, o merdivenler filan, beheeey de beheeey! Vay anasini ya, biz burda dizi yapiyoruz sanarken herifler destan yazip diziye cekiyor, dizi dizi degil mubarek basucu eseri. Helal olsun baska da birsey demiyorum!

Gelelim bolumun geri kalan olaylarina. Yareppim crassus, ne olursa olsun cok onurlu bir adamsin ya. Zavalli kadincagizi carmiha gerdirmesen iyiydi ama yine de bir romalinin agzindan baska bir dunyada keske tanissaydik sozlerini duymak, ustelik egosus bir sekilde bunlari oylece spartacuse soylemen muhtesemdi, helal olsun! Ustelik en sonda pompei'ye zaferi teslim edip politik hamlelerin gozden kacmadi, keske tarih farkli bir sekilde olsaydi. Cunku boyle ortada kaldi. Tabi kalmadi da aslinda, yine de, it felt wrong. 

Gelelim spartacus'un son savasina. Valla o kadar lejyonu gorunce ben bile altima sictim yahu, yuh! O nasil collosal bir guctur, o nedir ya nedir?!?! Yenilecegini bilip, insanlara zaman kazandirmak icin olume gitmek nedir? Canakkale destani yaptiniz yemin ederim helal olsun! Gannicus gibi bir adam bile o ezik kiytirik sybl midir ne boktur onun icin olumleri goze aldi valla catladim ki ne catladim! Ay bir de agron ve sevgilisinden bahsetmeliyim. Daha dogrusu agronun sevgilisini kim takar, agrondan bahsetmeliyim! Canim benim kilic tutamiyordu ama savasa giricem de giricem dedi ya, valla icim acidi. Nassir miydi naseer miydi o ezik cocuk da valla umrumda degil. Cirkinler cirkini. Such a loss to woman kind diyorum agron icin baska bisiy demiyorum a dostlar! 

Sona dogru yaklasirken elbet buyuk olumlerden de bahsedecegim. Gannicus'un eski sevgilisi, kendini zeyna sanan kadin, yareppim sana cok uzuldum. Yazik en sonunda yine kendimi senin kollarinda buldum dedin, icim acidi valla agladim senin icin. O sahneden itibaren krizlere girdim filan. Valla keske mutlu olaydin kiz, icimde kaldigidir. Gelelim naevia'ya. Kendisi 2 sezonu once miymiyligi sonra hililiililili atarli ve tutarsiz zeyna hareketleriyle kitlemisti. Ama ne yalan soyliyim, o mizrakla oldugunu gormeyeydim ya! Uzuldum. Crixus'la kavustugunuz icin sevindim ama, it was so brutal be! Gannicus. Canim gannicus cigerim gannicus. Seni carmiha gerilirken gormek tarifsiz yemin ederim, tarifsiz! Ama en son sahnede oenemoeus'un o onaylayan bakislari yok mu, allah belani versin steven deknight aglamaktan geberdim be!!! 

Son sahne. Spartacus. Efsane geldin, efsane gittin. Vay be! All hail before Spartacus the Bringer of Rain!!! It was poetic, violent, brutal, sweet and pitiful all at the same time. O mizraklarla dizlerinin ustune cokup hala crassus'a saldirmaya calismanla you left me speechless. Vay be vay bee! Olmek uzereyken yeniden sura'yi dusunup gozlerinin aydinlanmasi, o gozlerinin rengi, o nasil birseydi? Andy'den sonra seni cok tutmamistim ama o halin, o bakislarin, ah liam, kalbime taht kurdun! Insanlarin bir kisminin daglara, out of the grasp of mighty republic, kacamadigini duyunca yuzunun o hali, ama yine de kurtulabilenler icin sevincin, umudun, gorulmeye degerdi, herkes bu diziyi izlesinne olur! 

Overall, Spartacus efsanesi biterken, huzunlu ama mutluyum. Ilk bolumunun degil baslamasi, cekilmesi haberlerine dahi tanik olan biri olarak resmen cocugum gibi bir diziyi daha tozlu raflara kaldirdik. Ama you'll be remembered my friend, you will be remembered by all and for centuries.
Tesekkurler Steven Deknight, bu harika destani yarattigin icin cok tesekkurler, bir tanesin!

24 Mart 2013

[Spartacus: War of the Damned 8.]

allahım allahım bu hızla ben birşeyler yazmadan uyursam kafayı yiyeceğim! 

spartacus'ün bu bölümü öyle güzel öyle güzeldi ki adeta kan vahşet overload yaşayıp zevkten bayılacaktım. ama bir noktada vücudum sanırım şöyle bir tribe girdi: bayılırsan bu güzellikten baygın olduğun sürece mahrum kalırsın ve bu kabul edilemez!

vallahi geçen haftalarda neler olduğunu filan yazmaya girmiyorum. ama mıymışık köle kız, hani gannicus'a göz koyan, sen neymişsin be? valla bravo ne yaptın ettin adamı en sonunda kafalardın tebrik ediyorum demeden geçemeyeceğim. neyse efendim bu bölümün olaylarına dönersek.

açıkçası spartacus ilk başladığında oturup tarihi bilgileri okumamıştım. en nihayetinde epik bir hikaye izliyoruz, tüm hikayeyi öğrenmenin bana bir harı yok öyle değil mi? ama ikinci sezon başladığında şöyle bir wikipedia patlatmışlığım vardır. ordan sadece crixus'la spartacus'un ayrıldığını gördüm. sonra çöt diye kapattım valla. işte the okunan tarihi olay bu bölümde geldi çattı çocuklar. crixus roma'ya doğru yürüdü! beheeey, ne yürüyüştü be yaaa! muhteşemdi muhteşem! bir an için roma'ya girebileceklerine ben bile inandım ki, o anki muhteşem duygu için herşeye değmiştir heralde yeminlen. ama crixus'un ölümü hoş olmadı. naevia'yı sevmem. ama hiç bir kadın sevdiği adamın bu şekilde ölümüne tanık olmamalı. hele bir de o eşşoğleşşek oğlan tarafından. herif o kadar silik, o kadar ezik, o kadar güç delisi olmuş ama bi sikim elde edememiş biri ki, adı marcus crassus'un oğlu. hay götüne girsin o mızrak senin. hay o kılıcın boğazına saplansın geber lan! bak yeminlen sinirlerimi tepeme çıkardın bana ettirdiğin laflara bak! geber lan geber! hele de julius sezar'a yaptığın  var yaaaa, seni kazığa oturtucaz lan! eğer steven deknight öyle bir son yazmazsa ben kafayı yerim aha da buraya yazıyorum! geber lan geber yoksa seni ellerimle paraliycam zombilere yediricem parmaklarını mideni filan!

julius sezar, sana hastayım. sindiremediğimdir. 

gannicus, bebeğim sen ölme ya allaasen.

spartacus, inşallah huzurlara kavuşucaksın bebeğim. sanmıyorum mighty rome'un senin peşini bırakacağını ama yine de bunu canı gönülden diliyorum. 

agron'la suriyeli çocuk. yazık kıııız. valla size üzüldüm. agron sen bu hallere düşecek adam mıydın be ya? sezar'cığımla proper bir dövüş yaşayamadan öldün valla çok üzüldüm. ayrıca senin o gözlerinin dolduğu hallerini yerim yerim, çok seviyorum seni bilesin.

dur şimdi esas meseleye de gelelim: ulen spartacus hele şükür seni de bir yatak sahnesinde gördük. tabii bize ne elalemin yatak sahnesinden ve zaten gannicus sahnelerimizin eline su dökemez bir sahneydi bu sahne ama, artık it was about time anacığım. ne asker, ne fedai, ne yoldaş, ne focused adammışsın hayretler içerisindeydik ki, senin de çok şükür ölümlüler seviyesine inip kendi keyfini düşündüğüne tanık olduk. şükür yani bringer of rain. çok şükür. 

yine de kayıtlara geçsin son olarak: liam, bir andy değil. maalesef.

24 Şubat 2013

[Spartacus: War of the Damned 4.]

Efendim itiraf ediyorum ki spartacus 4. bolumle ilgili bu yaziyi yazarken korkuyorum. Cunku yanlis anlasilmak istemem. Cunku insanlari ayiran biri degilimdir. Cunku ast-ust iliskili, digerlerini meta olarak tanimlayan toplumlari hayret ve dehsetle okurum kitaplardan. Ama soyleyeceklerimi soylemezsem catlayacagim!

Bu haftaki bolumde kolelerin ne kadar vahsi, ne kadar kafasi calismayan insanlar oldugunu gorduk cok afedersiniz. Spartacus dahil ustelik! Ya kardesim man of honor kafalariyla romalilari oldurmuyorsun tamam. Ama bu adamlarin gozu donmus cidden seni dinleyeceklerine nasil inandin cok merak ediyorum dogrusu. Ustelik o kadin binbir numara yapmisken onu oldurmeyisin malligin doruguydu. Ben romalilar gibi olmiycam. Bok ye cok afedersin! Bak suleyman'a, pargali'yi oldurttu, sen ne kafalardasin spartacus?

Kolelerin malligini ayri paragrafa yazmak lazim, bi onceki paragrafa sigacak gibi degil. Once kaltak naevia'dan baslayalim. Ya sen ne menem bisiysin naevia? Hata yaptin, bok yedin demirciyi oldurdun. Ozur dile be kadin! Oyle hilililili zeyna hareketlerini alip parcalayasim geliyor. Crixus, lafim sana. Tamam, anliyorum sevdigin kadinin arkasindasin filan. Ama tepemize cikardin kadini yeter artik. Haksizsiniz. Deal with it. Ama yoook, sen git gannicus'a saldir. Neden? Cunku o hakli ve senin sevgilin sirret cirkef paranoyak obsesif kadinin teki. Ve gannicus bunu crazy bitch diyerek dile getirdi. Al iste. Seyin seyini gordun, gannicus o sozlerini yedirdi sana. Boguyordu seni o bitchy bitch bitch naevia tas atmasaydi. Nitekim o tasi da naevia'nin basinda paralayacaktim. Sen kim oluyosun da gannicus'a saldiriyorsun? Biraz onurunuz olsun cift olarak lan. Yeniliyorsa yeniliyor, sana mi dustu crixus'u kurtarma kamikazeligi! Oh cok iyi oldu seni savurup atti bebisim gannicus. Gerci Crixus gozumden dustu ama yine de, oh cok iyi oldu oooh! Devam edersek, kolelerin butun romalilari yardiranzi katletmesi, ve hatta katletmekten ziyade bundan keyif almasi ve tum pislik adamlarin o kadina yaptigi seyler... Bi kasik suda bogucam lan sizi. You need to be tamed! Tamam, 'efendiler' de bunu size yapti. Ama boyle gelip gecen bir duzende bir romalinin 'aaa ben kole istemiyorum, bu insanlara da saygi gosterin' demesini beklemek mumkun mu? Hayir. Gercekci olmak lazim. Ancak bu sekilde bir uprising'le olurdu ki bunu da spartacus baslatti. Ama en nihayetinde insan olun ya. Kilici saplayip oldurun. Basini duvarda ezmek nedir? Kafatasini parcalamak nedir? Bu nedir ya? Ayrica da heeerkesi iceri almaniz filan ne ayak? Ayrani yok icmeye tahtirevanla gider sicmaya. Bir de sezari teste filan tabi tutuyorsunuz. Cok zekisiniz gercekten. Peh! Ay sezarin 'ozgur' biraktigi kadina ne demeli? Icim parcalandi. O kirilmis, sokulmus tirnaklari, kan icindeki vucudu, agzinda pis bir bez parcasi, pislik icerisinde. Allah belanizi versin. Cidden. You will be remembered canim. Icim kanadi boyle uzulemezdim. Iste en nihayetinde akli fikri bu kadar yani bu insanlarin. Sezar hemen manipule etti, armut gibi dustuler tuzaga. Oh! Cok iyi oldu!

Gelelim marcus crassus'a. Bebeyimsin marcus! Sana hastayim! Adam zeki yahu, cok zeki, fazla zeki. Spartacus bile anladi. Kendini komutan yaptirdi mis gibi. Oh. Hele de oglunun sozunden cikanlari cezalandirmasi, otoriteyi yeniden kurma yontemi, o neydi ya oyle? Kabul ediyorum cok vahsiydi. Ama bir daha hic bir asker ka-ca-maz artik! Genius! Ve o sahnelerde oglunun dostunu paralamasi... Insanoglu kotu ya. Cidden bak. Sinirlarimizi bildigimizi saniyoruz. Ama zorlandigimizda hangi yola sapacagimiz mechul. Recm bunun yansimasi mesela. Nazi fasizmi de oyle. Insanin kendi zihnine aciklayip rahatca, 'gorev bilinci' ile hareket etmesi yillar boyu teror yaratmis. Dizi bunu gozler onune serdi, helal valla! Sapka cikardigimdir! Artik saf degistirdim, marcus ve sezarciyim cocuklar. Itirafimdir evet. Daha fazla pis, kaba, vahsi, ustu basi kan icindeki kolelere dayanamiycam. Ne haliniz varsa gorun laan! Hele de crixus. Ayrilin da seyin seyini gorun! Oh! Naevia olsun parti vericem.

Eski glorious gunlere donduk sanki. Dizinin bu bolumu cok iyiydi. Ayni kan vahsetle devam diyorum. Cheers for sezar ve marcus the emperor! Hell yea.

11 Şubat 2013

[Spartacus: War of the Damned 1-2-3.]

Sira geldi spartacus sezon 4'ten bahsetmeye a dostlar. Bu diziyle olan kisisel tarihimi anlatmayi bir borc bilirim. Onceleri ilk sezonu pek takip etmedim. Sanirsam o aralar baska baska dizilerim vardi. Bir de internetten dizi izleme konseptine hem asina degildim hem de gec de olsa televizyonda izleyip bir hafta o saati beklemenin heyecanini daha cok seviyordum. Simdi ayni hissi internet uzerinden yasiyorum. Neyse efendim. Velhasil birinci sezonu ardarda izleyemedim ve tek tuk izleyerekten konuyu ogrendim. Sezon finalinden oncesi ve kendisini izledim tabi o ayri. Muhtesemdi. Neyse. Ikinci sezon sevgili spartacus'un -may andy whitfold rest in peace- hastaligiyla birlikte dizi gecmiste neler oldugunu gostermeye basladi bence. Iste bu sezonu bastan sona her bolumu heyecanla bekleyerek internetten takip ettim. Roma entrikasinin gobeginde, ganniguc ve crixus'un hikayelerinin ortasinda valla insani mutluluktan kendinden geciren bir sezondu. Plus the obscenity tabi. Herkes egri oturup duz konussun bu noktada. Ikinci sezon baya baya explicit'ti anacigim. Bu nasil roma imparatorluguymus yooouv nidalari havada ucustu. Borclar degil aile hukukunun kaynagi mubarek! Sonra ucuncu sezon geldi. Tempo yavasladi. Malum, artik evin icinde koleler yoktu, isyan cikaran sokakta yasayan, bir yerleri isgal eden koleler vardi. Efendim ucuncu sezon baydim. Ama bu bayma seviyesi de yine ortalama bir seviyedeydi. En nihayetinde illythia ve zeyna ve kocasi ve o essoglessek ashur ve bilimum karakterlerin entrikasi diziye yetiyordu. Yareppim zeyna sen neydin oyle ya? Ashur'dan neler cektin oyle? Sezon finalinde agzimiza sictin o kul rengi yuzun ve kan icindeki bebekle. Muhtesemdi sezon finali muhtesem! Peki sorarim size? Simdi nerdeyiz?

Isyan aldi basini gitti. Kolelerin sayisi binlere ulasti. Artik spartacus'un karsisinda cok ciddi bir roman army toplaniyor. Acikcasi ben taraf degistiriyorum. Marcus crassus man of honor gibi gorunuyor an itibariyle gozume. Ayrica da oturup camur icinde yasayan bu vahsi adamlari daha fazla izleyemiycem gibi hissediyorum. Hep isyan hep savas, bir entrika olsun allah askina ya. Icim baydi. Gannicus'un sevgilisi olan sarisin kaltak kadin. Ya sen nesin ya? Kurtadamsin bence. Cidden. Kasin gozun ayri bir oynuyor yeminlen senden tirstim. Hakkaten seninki goz degil yani. Spartacus, ay sen de su life of virtue vesveseli hayatindan bir ciksan artik diyoruz. Karim da karim karim da karim diye valla icimi kiydin ya. Seni bi guzel bi kadinla gorelim olmaz mi? O oldurulen patronun karisiyla pek yakistirdim seni. Geliyorum crixus'a. O ve cirkinler cirkini naevia'ya diyecek bir cumlem var: allah cirkin sansi versin. Boyle cirtlak, boyle otu boku baska bisiy sanip milletin ustune hililililili diye zeyna gibi saldiran bir kadin zaten gormedim dee, boyle bisiy olabilecegini aklim hayalim almiyor. Demirci ustasini paraladin ama keske o seni gebertseydi de bu kadar atar bu kadar hava civaya ebenin munasip bi yerini goreydin cok afedersin. Ilk iki sezonki naevia'yi oynayan kizi ozluyoruz reyiz. Aaa yalniz serh dusuyorum burada. Ucuncu bolumde anlattigin o hikaye korkunctu. Kabusuma girdi. Cidden. Sicrayarak uyandim sabah 4.45 sularinda. Ya ne hayvanliktir, ne vahsettir bu yareppim? Ahirdaki metal arac gerec ne lan! Kanim cekildi yemin ederim. Pof. Crixus'cugum da ah alabileydim o anilari filan diyor. Bebisim ya, crixus adamsin! Ama derhal saclarini kes, korkunc olmus boyle. Ya da en azindan sakal biyik operasyonu yap. Boyle hic olmiyi. Agron ve suriyeli cocuk. Valla size bisiy diyemiyciim. O basti bacak suriyeli akilli bidik, bebisim agron'u goturuyor ya, adaletin bu mu dunya, sorarim size?

Dedigim gibi marcus crassus'u sevdim, sezar cok artist bence ama onu da sevme potansiyelim var. MC (valla kisaltcam ismini anacigim, cok uzun, kusura bakma artikin)'nin ogluna gotumle guluyorum cok afedersin. Spartacus cephesi beni baymis olabilir ama onlar bu kadar kolay yem degil. Reca ederim yani. Heehehehehehe :). Aaa gelelim kilikyalilara. "Anam hemsehrilerim gelmis hosgelmis!" demem lazim. Neden? Cunku kilikya, cukurova'dir. Ama bunlar biraz daha iranli kafalarinda bi tiplerdi dogrusu. Benzetemedim. Dur bakalim, havadisleri oteki bolumde bol bol alicaz gibi, muhur meselesi hemen kapanmamistir herhalde. Son kritik yorumumu yapmayi bir borc bilirim: absinthe ictiniz bir fici yahu! O neydi oyle! Oyle bisiy var miydi teee o zamanlar? Hatta diger bir soru: tam sabahin korunde ataga gecmeden bir adam hangover'ken kusuyor hani, sonra gannicus gittikce daha kotu hissediyorum filan diyordu, bildiniz mi? Valla o sahnede ahanda kilikyalilar bizimkileri zehirledi dedim! Ama oyle cikmadi which was epic fail. Gerci zehirleseler de sehir boyu rezillik olurdu. Ama yine de, birkac bas isyanciya boyle saldirsalardi iyiydi. Neden? Cunku gorup gorebilecegimiz tum entrikayi ceviren karakterleri oldurdunuz ve biz pis kilikli adamlarla kirmizi vatkali romalilarin savasina kaldik! Reca ederim toparlayin su isi ve derhal kumpaslari birkac koldan kurmaya baslayin. Dizinin son sezonuna yarasan bu olur cunku. Haftaya gorusmek uzere. Operim sizi gladyatorlerim. Muck.

13 Nisan 2012

[Spartacus: Vengeance sezon finali.]

uzuuuun bir süre sonra gelen dizi yorumlarımı bu yazıda paylaşmak istiyorum. malesef teknik arızalardan dolayı bir haftadır diziler aleminden uzaktayım ama dün spartacus'ün son bölümünü izlemem şerefine en azından  onunla ilgili yorum yapmaya karar kıldım. zaten bir yerlere birşeyler yazmassam hissediyorum ki çatlayacağım. 
spartacus bebeğim sen nesin öyle yahu? yani bütün bir sezon içime fenalıkalr getirdn bunu açıkça söyliyim. naevia 2nın çirkinliği filan bunları anlatmak istemiyorum çünkü anlattıkça sinirlerim tepeme çıkıyor açıkçası. her zaman dediğim gibi, tama bu dizi sonuçta bir köle ayaklanmasını anlatacak. ama yani bu akdar çirkin ve pis adamı da görmeye tahammülümüz kalmadı diyorum. ama bütün bu sayıp sövdüklerimin yarattığı depresyonu tek kişi sarstı o da lucy'miz, zeynamız sefgili lucretia. allahım bu kadın olamsa bu diziyi bırakıcaktım ben! ne güzel entrikalar çevirdi, ne olaylar yaptı, ortalığı ne kadar güzel birbirine kattı yahu! kadın üzülürken resmen helva filan kavurucaktım! ama gel gör kiiii herşey son bölümde belli oldu. çirkin spartacusbebişim gannicus ve yavrum crixus ve ezik öteki dam dövüştüler mövüştüler bunlar pek önemkli ayrıntılar de3ğil açıkçası. arada mira mıdır nedir o ezik tripçi kadın da öldü açıkçası mesudum. onun vıyvıyları artık beni baymıştı. zaten sura ondan 23574790659702349450645768 kat güzel olduğu için sevmiyorum kendisini. ama sahne dramatikti tabi. neyse buraları kısa geçeyim. glaber'ın ölüm sahnesi beni kesmedi. yani bebişim gannicusçuğum arenada milletin çenesini parçaladı hiç yoktan, spartacus ezikella bir isyancının yüzünün önünü kesti (ki anatomik olarak mümkün değilmiş neyse). ama karısının öldüren, herşeye sebep olan adama kılıcı sapladı bitirdi işini. lan spartacus mal mısın? peygamber misin nesin? parçala lan, bi kan görelim bi vahşet, olsun, ekşi sözlük seni tartışsın. yooook. agzına sapladı kılıcı. ay çok da şeyimdeydin. neyse geliyorum en heyecanlı yerine hikayenin. ama dur önce şu çirkefler çirkefi ashur'u da yazayim. yani kendisine sayacak on yüz bin milyon tane kadar küfürüm var. ama saymiyciim. naevia'nın hililililili diyerek kendisine saldırması klişe olmakla birlikte, yavrum crixus'un tutumu harikaydı. yani bir insan bu kadar mı karizmatik, bu kadar mı iyi olur. crixus sana büyü mü yaptılar kuzum bu çirkine aşık oldun? gerçi şöyle birşey var, ben ilk sezonu bööyle takip etmediğim için ashur benim için pek önemli değil. yani naevia'ya çok çektirmiş de bilmemne deniliyor tabii. ama valla ben oraları bilemiyorum. üstelik ikinci sezonu dahi hatırlayamıyorum o kadar. neyse orada zaten bakireydi de yine de naevia benim için karizmatik bir hikaye değil. crixus'un aşkı baya karizmatik. ashur'un ölüp gitmesi haz vermedi desem yalan olur. ama çötö çöt 3 kere vurup kesmesi filan mallıktı açıkçası. ayrıca da en sonunda ben de sana öğretirim o zaman bebişim temalı true romance sahnesi de gerizekalılıktan başka birşey değildi. eğer o sahnede crixus olmasaydı götümle gülerdim. neyse bu sefer geliyorum en bomba olaya. tabii ki de lucretia lucretia lucretia! aman allah bu kadın beni benden aldı yahu! meğersem bebişin doğumunu bekliyormuş kadın ya! bi de tanrıların işareti, yok blessing filan derken kadını çöt çöt kesti. kadın illythia oluyor bu arada. (kendisine ily diyciim bu noktadan sonra) ily'nin doğuma başlaması, o çaresizliği güzeldi. ama lucy (hem gerçek adı hem de lucretia olması bağlamında lucy demeye karar kıldım) milleti bıçaklayıp geldikten sonra ilynin yüzündeki ifadeyi unutamiyciim. aman allahım ben bile dehşete kapıldım. onun dehşeti bana bulaştı resmen. aferim ily. yani 3 sezondur sadece seks alemlerinde boy gösterip sürekli çıplak karşımıza çıkan ezik kadın değilmişsin, bir yeteneğin varmış. çok şükür bunu da gördük. hele sürünerek avluya çıktığın an gözlerindeki o üzüntü ifadesini hiç unutamayacğım bu arada. yalnız lucy hakkında şunu söylemeyi es geçmemek lazım. kadına tanrının hediyesi bir güzellik var. aman çok güzel çok seksi bıdbıdı gibi triplere girerek söylemiyorum. ama kadının gözleri gerçekten çok güzel. ve es geçilmemesi gereken nokta kostümcüler! yani o mavileri yeşilleri giydirdiniz, kadının gözlerini iyice ön plana çıkardınız, her yeri kana buladınız, o bebişin kundağımsı şeyini kıcağına verdiniz. aman allah görsel bir şölen oldu öyle!! itiraf ediyorum peruğu aşağıya bırakırken aklımdan geçti intihar edecek olması. üstelik bişiylerin kıyısındayım dedi (valla hatırlayamıyorum ama hani yaşamın kıyısı gibi birşeydi) orada da bir jeton düşüşü yaşadım. ama kadının yüzünü ily'e dönüp artık bebeğimiz de oldu diyerek, ve üstüne gülümseyerek aşağıya atlaması MUHTEŞEM MUHTEŞEM MUHTEŞEMDİ!!!!!!! biz bu şokları (aslında şok olmayan ama heyecan yaratan sahneyi) izledikten sonra ise aklımda gerçekten tek cümle belirdi: YOK ARKADAŞ BEN ÖTEKİ SEZON BUNU İZLEMEM. ily gitti, glaber yok, lucy zaten iptal. çirkin spartcus, pis köleler ve şehir şehir ayaklanmaları izleyemiyciim. yanlış anlaşılmasın, kötü bir insan olduğumdan değil. sadece bu hikayeyi tarihten biliyorum, cezbedici bir entrika unsuru olmadan izlemeye gerek yok. (bkz: roma'daki atia gibi) ama overall yaklaşmak gerekirse, tıpkı yemeklerle ilgili yaptığım yorumları patlatacağım: yemek kötü olabilir, ama tatlı güzel olunca puanım on: baştaki savaş sahneleri eh seviyesinde olabilir (gerçi vahşet isteğimi tatmin etti, hele de walking dead ve üstüne hunger games'den sonra eksik kalmıştı. artık kısmet dexter'a. demek insan bir kere öyle vahşi şeyler izledi mi kesmiyor devamı. gerçi gerçek hayatta kan görsem bayılırım ama yine de yani, dizilerde istiyoruz bu tip şeyler) ama sonundaki olaylar o kadar muhteşemdi ki, spartacus'ün sezon finaline puanım tam. ama ekstrem birşey olmadıkça öteki sezonu izlemem.

ay daha da önemli bir yere geliyorum: gannicus. yavrum o nasıl gülüştür? o nasıl çapkın bakıştır? içimizin yağlarını erittin yahu. (doctore'nin ölümüne gelince...ya artık ölsün zaten diyorum. adamın üstüne arena çöktü bi bok olmadı, enough is enough already yani. gözü çıktı filan. artık karıcığıyla -aman melitta'nın kulakları çınlasın- mutlu olsun afterlife'ta.  gannicus'u da afettin adam bi kendine geldi. aferim doctore. adamsın valla ne diyim.) hep öyle kahkahalarla gül, canımı ye. 

14 Mart 2012

[11 Mart: Once Upon a Time, Shameless, Spartacus, Walking Dead, Yer Gök Aşk; Desperate Housewives.]

öncelikle lafa başlamadan önce hepinize birşey söyliycem sevgili dizilerim: ALLAH BELANIZI VERSİN! gıcığım lan hepinize. bir hayırlı birşey olmaz mı sizde? geberin lan. kuruttunuz beni dün akşam, belanızı bulun istiyorum. oh. rahatlar gibi oldum. şimdi yorumlarımı patlatıciiim.

Once Upon a Time: ya lütfen kötü kraliçe bi siktir git çay demle. mary margaret'ın parmak izlerini kutuya filan bırakmalar hiç olmadı.senin olduğun açıklanmadı ama öyle hissediyorum. lütfen yani. mal mal şeylerle bizi oyalamayın iki hikaye yazın da şaşıralım artık lan. artık sümsük snow'dan da prensinden de bıktım. rumpelstiltskin istiyorum. onun hikayeleri en azından olay örgüsüne sahip. ne bu böyle öyle bir geçer zaman ki yaptınız lan bu aşıkları. kate kaybolmuş da bilmem ne? ay çok da umrumuzdaydı afedersin. bak ne güzel kırmızı başlıklı kızı gördük, hikayesini anladık. sonunu yine böyle sümsük bir şeye bağlamanız hoş olmadı. abi kız sevdiği adamı yedi, siz orayı kesip snow'lara geldiniz bu nasıl bir dünya lan?! kız orada bir dönüşümler geçirdi ayıldı bayıldı fenalaştı yok ben gidemem dedi, bir baktın garsonluğa geri dönmüş. derinleştirseydiniz ya. azcık depresyon olaydı olmaz mıydı göt herifler? ama yooook, herşey artık gözüme sevimliden çok sümsük görünen çiftin etrafında dönsün, başkalarını sallamıyalım. hadi be ordan. hikayemizi bize verin. bak geçen hafta astrid ve nova'da da bu hayal kırıklığını yaşattınız. büyük olay bekliyorduk, ayrılığa bağladınız. olmuyor ama. bu sezon finalinde elle tutulur birşey vermeniz lazım aaaa. 

Shameless: artık gallagher ailesi beni bende alıyor. 4 dizilik (spartacus'u pazarları izliyordum sanırsam) maratanun sonunda izlediğim, keyif verici dizimin içine bi güzel sıçtınız. tebrik ederim. anneleri geldi. gıcığım zaten. yüzsüzler. alışkınım. ama yani fiona da sabır taşı mübarek anasını satayim. neyse efendim bu hafta önemli değildi, güldük ettik. bebişim lip'in burnunu sürte sürte geri dönüşünü bekledik. ama o öyle salak salak ev ararken o kadar salak göründü ki gözüme söylemeden edemeyeceğim. neyse ben esas konuya geleyim: fragman. bir sonraki bölümün fragmanı ar yu faking kidding miy? nooldu lan? biri vuruldu o kadarını anladık da, fi'yi bu kadar şoka sokacak ne olabilir? daha doğrusu kim olabilir? çocuklardan biri mi vuruldu, ya da vurdu? what the hell?! çok gıcık oldum var ya kelimeler yetmez. yok öteki kız hamileymiş de bilmem ne bunlar önemli değil, o işler çözülür, maşallah bu ailede herşey problemli ama bu olay ve emmy rossum'un yüzündeki hassiktir phantom öldü ifadesi beni benden aldı. ayrıca da kızın doğum yapacak olması biraz erken olmadı mı yahu? zaman algım da bir kayma oldu bak ben bunu söyliyim. şimdi efendim bölümün olaylarına tekrar zıplarsak, sheila ile jody'nin birlikte olmasına hiiiiç şaşırmadım. belliydi yani o kadar bakışmadan. ama jody'nin şu şarkıyı, dur neydi hatırlayacağım, hah, kiss from a rose galiba adı, çalması. allahıııııııım, gülmekten ölüyorum ne zaman çalsa. kızımızın adını unuttum ama yüzündeki o iğrenme ifadesi gerçekten beni öldürüyor. hele de bölümde sheila'nın biraz meşgulüm demesi filan çok iyiydi. ha bir seksten diğerine geçersek, frank ve monica. yemin ederim bu kadar yakışmayan ve rezillikleri bu kadar yakışan bir çift görmedim ben. çok iğrençsiniz lan. iğrendim cidden sizden. mıç mıç ağız ağıza olmanız filan. ay allahım beni benden aldınız. bundan sonra diziyi izleyip, william h.macy'nin eli yüzü düzgün bir filmini izleyeceğim, katıldığı törendeki smokinli haline bakacağım. gerçekten lynette'ciğimle beraber olması gerçeğini seviyordum ama bu aralar fazla geliyor galiba. neyse efendim bu dizide o kadar çok kriz yaşayacak birşey yoktu. geçiyorum.

Spartacus: ilk yorumum hala spartacus olan adamı sevmemek yönünde. hele bir de gannicus gelmişken hiiç şansı yok. neyse devam edelim bölümün olaylarına. sedullus'un yüzünün çeneden alına dikey bir kesitle ortaya saçılması neydi yahu? öyle birşey mümkün mü bir doktor arkadaştan haber bekliyorum resmen. çene çok kuvvetli bir kemik değil mi? gerçi gannicus'çuğum da sezon finalinde sanırsam adamın birinin literally ağzını yırtmıştı ama bu çok kötüydü valla. beyinler meyinler vıcık vıcık, pek hoşuma gitmedi. ama çok fazla duvara çarpma sahnesi vardı, gözden kaçmadı. bazen üşeniyorlar heralde. yalnız şunu da söylemeden edemeyeceğim, kan çok cıvık görünüyor. otorite değilim ama sanki daha yoğun olması lazım gibi hissediyorum. neyse. gelelim crixus cephesine. ay yarabbim naevia çok çirkinsin. yani her gün her dakika bunu söyleyesim geliyor, öyle böyle değil çok çirkinsin kızım. beni benden aldın. crixus'un da saçı uzamış, kısaltsın yine, ben öyle çok seviyorum. böyleyken naevia kuzusu gibi görünüyor. gerçi adamın boğazına sarılaraktan yine kalbimi fethetti. spartacus'un kankası. adını hatırlamıyorum. ama lütfen mal dostlarını alıp ortamı terket. zaten senin ayrı bir ordun varmış galiba, bir an önce bi siktir git allah aşkına. senden de, mıy mıy sevgilinden de bıktım bir bölümde. gelelim gannicus'a. bölümün sonunda beni şaşırttın bebeğim. gerçi sen beni hep şaşırtıyorsun maşallah. seviyorum ben seni. ama öyle gerizekalı kızlar gibi ay çok yakışıklııağ şeklinde değil. onurlu ama zaafları olan insan modelisin. spartacus gibi  her boku doğru yaparım havaların yok, bu bağlamda seni mümkün görüyorum. yalnız sen bizim lucretia'nın oyununu anladın mı, yoksa bu şekilde mi anlaştınız (hiç sanmam, kadın illiythia'yı seviyor malum) olayın nedir evladım? kendi kendinin başını yakman beni benden aldı. ayrıca da o fahişe kızı görünce bir üzüldün bir üzüldün ki valla içim acıdı. şu an benim için en bomba kişiye geldi sıra. ashur. ashur allah seni kahretsin, geber de kurtulayim. ya da ölme, ben seni ellerimle boğucam pezevenk herif! saç sakal gitti üzerine bi güzellik geldi ama götün tekisin lan. kırmızı peruklar almak filan ne öyle? bu zeyna seni çiğ çiğ yiyecek ya dur bakalım, o günleri göreceğiz inşallaaah! hani pislik karakterin tekisin tamam da, yüzünden gözünden akıyor pislik ben böyle şey görmedim. ve dizimizin lucretia'sı ama benim hitap bağlamında kolay olsun diye zeyna diye seslendiğim kadın. ya bu kadın beni üzüyor, bu kadın beni sinirlendiriyor, bu kadın beni korkutuyor. ashur'un yatağında boşluğa doğru bakarken ne kadar üzüldüm sana anlatamam. kadın kendinden iğrenirken ben ürperdim yani. çok üzüldüm yahu. batiatus'u seviyordu ne de olsa. bir de ashur gibi biri tarafından kullanılıyor olmak, ona tabi olmak resmen ben kendimden iğrendim ey dostlar. öyle boş boş bakarken bir plan program sezdim ama böyle çılgın birşey beklemiyordum. tabi gannicus'un başını belaya sokma planları yaparken beni sinirlendirdi ama yine de teşekkür ederim kendisine. çünkü bu kadın olmasa kirli çirkin kölelerin savaşları dışında bi bok olmayacak dizide. dizinin sonuna doğru illythia'yla konuşurken de hüzünlendim bu arada. tabi bi yandan ona da üzüldüm. adı da çok komplike birşey yazmak için ama thia diyeyim kısaca. kadın daha fazla dayanamiciim, atliyciim aşağıya dedi, üzerine zeyna ben de gelirim dedi ya, pek bir içime oturdu benim. kadının çaresizliğini bu derece yakından görmek kalbimi kırdı. tabiki de zeynanın intihar edeceğini düşünmedim ama bileğini kesip bu kan oyununu yapacağını düşünmedim düşünemedim eteğini aç deyinceye kadar. bir de kollarını bağlamış filan. ay aferim kız, iyi dostmuşsun demek istedim yani. yalnız en sonda thia glaber'a söyleseydi zeynanın planını, gerçekten kalkar, sete gider, iki tokat atar, geri dönerdim. aaa bu arada thia'dan bahsetmişken şunu da söyleyeyim: glaber sen neydin ne oldun ezik? kendini bi bok sanıp, adam öldürüp, asker elde etmeler, kayın pederi boğmalar filan nedir yani! bir baktık glaber o sümüklü halinden çıkmış, çıplak yatan adam modlarında. ay yıkıl karşımdan allah aşkına. hele de ehiehi kızla yatıp kalkacağını zaten dizinin başından anladıydık. kız sürekli aranıyor sürekli aranıyor. bir salak ifadesidir gidiyor ki gırla ooooo. yani inşallah askerlerin seni boğar da defolur gidersin gözümün önünden. peh.

walking dead: yok artık lebron james demek istiyorum. gerçekten. allahım ya hepsi ölsün, ya bu dünya kurtulsun zombilerden derken ölen herkesin zombi olması nedir lan!?!?!??!!!?! bu travmayı bana yaşattınız ya alacağınız olsun. sinirlerim oynadı. çok korkuyorum şu an! böyle bir şey mümkün mü bilmiyorum, gerçi otuz milyon korku filminde varsa mümkün olabilir gibi ama var ya düşünmesi, hayal etmesi filan kabus. başımı delicesine sallayıp git git diyeceğim bir kabus hem de. şimdi efendim bu hafta dale'in cenazesi vardı. bla bla bla diyeceğim kendisi için. pek de götümde değil açıkçası. vıy vıy konuşup sündürüyordu konuyu. ama glenn'le andrea'nın karavan başındaki sahnesi hoştu. shane'in bu psikopatlığı da beni benden alıyor bu arada. siktir git yani shane. gerçekten. true hero, muhteşem asker, aile babası pozlarından fenalık gelmişti zaten. dileğim kabul oldu shane öldü efendim. rick (the ben çok etiğim, her boku düşünürüm öyle hareket ederim yeyy ailemden önce insanların güvenliği bıdı bıdı) shane'i bıçakladı. zaten fark etmiştim ben elini arkasındaki bıçağına attığını. zaten shane had it coming yani. daryl de çaktı bence durumu. gerçi yine o çocuğun iz miz olmadan bööyle uyanması korkunçtu. yani öldün mesela ecelinle, zombiye yaratığa insan dışı bir şeye dönüşmemen imkansız. çok korkunç lan bu düşünce. ölmeden intihar mı edicen? neyse. gelelim carl'a. allahım carl sen ne gerizekalı bir tipsin?!?! ruhumuzu darladın. artık nevrozlarından kurtul, ya da en azından bizi rahat bırak yahu. yok benim yüzümden de bilmem ne. whatever. geç bunları. en sonunda shane'i öldürdün tebriks. bravo. şimdi geliyorum grimes ailesinin eziklikte, gerizekalılıkta, mallıkta, aptallıkta birincisi lori'ye. lori sen nesin anam? senin için bu dünyada bir kelime yok bence. gittin çocuk kimden bilmiyorum emin değilim dedin. bir de teşekkür ettin filan durduğun yerde. oldu olacak bacağını açıp gel üstüme kon diyeydin. sen demedin mi rick'e bu adam tehlikeli ailemize göz koydu diye? ne demeye böyle bir konuşma yapıyorsun o zaman mal mısın? allahım şu an kelime bulamıyorum gerçekten sana. zaten doğurucam da doğurucam diye tutturdun. insanlar sana birşey demiyor ama ben dayanamayıp söyleyeceğim: zır zır ağlayaack o bebek. zombiler sese geliyor helloooooo?! sen o çocuğu boğarsan nazi filmlerindeki gibi, bir de onun depresyonlarını yaşarsan artık götümü açıp balkonda gülücem yeminlen. ayranınız yok içmeye, tahtırevanla gidiyorsunuz sıçmaya kızım. use protection. wear condom demek istiyorum size. kaç yaşındasınız siz rick'le? sorumsuz musunuz? bir de mal gibi hap alıp çocuk düşürmeye kalktın! ölüp geberip gidicen sonra senin ölümünden sonra 10 sezon rick'in depresyonuydu, insanlıktan çıkmasıydı, carl'ın nevrozuydu çekip durucaz!  allahım bunlara akıl fikir ver gerçekten. a bir de o çiftlikten çıkın artık. ilk sezon 6 bölümdü ben korkudan sıçmıştım. tanklar, atlar, şehir dolusu zombiler vardı. ne lan bu 10 bölüm mü nedir götü devirip yatıyorsunuz? bakıp öğrendim şimdi 12 bölüm olmuş. artık bıktım sizden. gerçekten bu hazıra konmanızdan da, hershel'in nur yüzünden de bıktım! haftaya sezon finaliymiş bir de. utanmadan tüm sezon yattınız şimdi zombi atağı mı yapıcaksınız sezon finalinde?! hay götünüze girsin o zombiler. bütün sezon çatladık, son dakkada meraktan öldürün. hatta daha da iyisi kimin öldüğün bilmeden mal mal bekleyelim tüm yıl olur mu? gerizekalılar. kızdım bak şu an yine.

yer gök aşk: dizi tarihimin en acıklı bölümlerinden birine geçmeden önce bir de şu diziye değineyim de tam olsun. valla biz geceye önce bir osmanlı hikayesi kıyam'la başladık. çok ezik bir dizi baştan söyleyeyim. yani haremde olay olmadan, kadınlar peçelerini açıp yüzünü göstermeden bu dizi çekilmez. türkan şoray için izledim ben ama türkan şoray'ın da yüzünde bir değişilik var sanki. gerçi tam sultan olmuş da yine de, bir şey var, sanki bir müdahale ama uydurmayayim, bana öyle geldi. lamia -aslı tandoğan'ın bizim ailede sonsuza dek lamia olarak anılacak olması- çok güzel olmuş. siyah saç kabadayı'da da iyiydi. ama burada çok farklı ve güzel olmuş. dönem kostümleri çok güzel göstermiş kendini. hele de o sürmeler filan baya beğendik. tolga karel de allah için güzel çocuk. ama dedim ya, böyle geçmez bu dizi diyerek yer gök aşk'a döndük başlama saatinde. valla ben diğer anlattığım dizileri izlediğimden çok bakamadım. ama hamiyet tutuklandı. bade amcaoğluyla yattı. münevver bir lay lay lom havalarında anlamadım dur bakalım. havva da alışverişe filan çıktı, çok şükür hayatını yaşamaya başladı. yusufun sümsük hallerine hiç dikkat etmedim valla. ama en sonunda şöför yılmaz'a havvanın kendisini burçak olarak tanıtması beni benden aldı. bak havva, yusuftan intikam alıcem diye oyun yapıcaksın anladık. ama sonra hep aşık oluyorsun. sonra vay yalan söylediiiin diye herşey bombok oluyor. kendine gel. ya aşık olma, ya da düzgün anlat hayatını bu kadar komplike hale getirme evladım. ayrıca da yılmazı seviyoruz biz. üzme çocuğu. aa bu arada biz sizle tanışmıtık kısmındaki flashback çok güzeldi. biz teeee o sahneyi izlerken kızın gözlerine bayıldık, ay bu çocuk bunu unutmaz dediydik. hakikaten de bu güzel ayrıntıyı unutmamışlar. aferim. dedim ya, arasıra baktım yer gök aşk'a. o yüzden direk tarihin en acıklı dizi bölümlerinden birine geçiyorum şu an. bile bile lades: desperate housewives.

desperate housewives: ne kadar depresyona girdiği şöyle anlatmak isterim öncelikle: yukarıdaki yazıları yazarken aerosmith dinliyordum. dinliyorken çata çata, söylene söylene yazıyordum. kızgın kızgın yazıyordum. tuşlara basıp geber lan yazarken gerçekten istiyordum. hatta dün dizilerimi sıraya yanlış dizdiğim için kana susamıştım. tabi bu kadar deli değilim. susamadım elbet de artık bir olay olsun, saçmalıklar yaşanmasın istiyordum. ama bu kısma geldiğimde aerosmith'i bırakıp adele'den don't you remember açtım. çok mutsuzum sayın seyirciler. kahroldum öyle böyle değil. lynette ne kadar kırıldı gördünüz mü? yani tom sen benim rock dediğim insandın şu dizide. o orospu kız arkadaşın ne kadar kırdı lynette'i. lynette tabi duraksar yani. kaç yıllık kocasıyla arasına girildiğine inanıyor. kolay değil. yani böyle olmaz gençler. mutsuzum. lynette'in mutlu bitirmesi gerek bu diziyi. kadın neler yaşadı ya! kanser olduğu bölümler, gabriel'in anlattığı o hikaye, ellerini tutup sen gidersen bir daha gülümseyemem demesi ay allahım ne kadar acıklı dönemlerdi yarabbim. sonra gabriel'e geliyorum. ya bu böyle olmaz. kadın mutlu olsun bir kere de ya. tamam carlos'un rehab'den değişmiş bir adam olarak çıkacağını biliyordum. ama kendi hesabını dağıtmak nedir ya gerizekalı carlos! tamam seni seviyorum, 8 sezondur favori adamlarımdansın (tom aramızdaki ilişkiyi öldürdü yeminlen) ama böyle olmaz. topla kendini de gabriel herşeyi düşünmüşken biraz rahatlasın. kolay değil yani. bir de tam rahatlamışken juanita'nın pencerelerden düşecek olması neydi öyle? puts in perspective'miş. peh! yemişim sizin perspektifinizi! yürek çarpıntıları, baygınlıklar, fenalıklar geçirdim iki dakikada. reva mı bu? ya mcclutsy'e ne demeli? kanser dizilere dahil edilip bu kadar sündürülecek bir hastalık değil tamam mı? kolay değil. insanın hayatına bir kez girince, bir daha hiçbir diziye filme o aman kurgu bunlar bakışınızla bakamıyorsunuz ve inanın çok fazla insanın hayatında var bu. lütfen karen'ı da bu işe karıştırıp daha fazla parçalamayın. çok üzülüyorum. roy'un söyledikleri, sevdiğini göstermek, son anına kadar yanında olmak beni öldürüyor. ama gerçekten. dağılıyorum. yapmayın. yapma marc cherry. you are better than this. şimdi bree'ye geliyorum. çok şükür kızlarla barıştı görüştü. o baştaki sahne çok tatlıydı. insanın ara verdikten sonra bile dostlarının yanına dönebilmesi öyle güzel ki. bunu ekranda görmek çok tatlıydı. a bu arada dizideki comic relief'ler güzeldi. lynettte'in fotoğraflara girmesi, karen'ın arabanın altına yatması, bree'yi zehirlemesi filan tatlıydı. ama bu iki karakter öyle üzdüler ki beni, yetmedi. gülümsedim. sonra tekrar üzülmeye devam ettim. bu arada orson'un da son bokluğu gözümüzden kaçmadı. dur bakalım hapse girmeden nasıl biticek bu dizi? yani eğer eva longoria'nın dediği gibi her biri silahla kendini çekip vurursa bayılırım. bir daha da ayılmam. hepsinin çoluk çocuğu var olmaz kendinize gelin. bence eskilerin görüntüleriyle harmanlı bir final olucak. neyse. gelelim en acıklı olaya.  takip etmez oalydım sheridan davasını. onun haberiyle öğrendim mike'ın öleceğini. her an beklerken bölümün sonunda, tam da öldüğü yerde ölmesi olmadı. moulin rouge gibi. susan'ı hiç sevmem. yıllardır lüzumsuzluklarıyla beni benden almıştır hep. en son işlediği cinayetin resmini yapıp sergiye koyması artık beni benden almıştı. gerizekalı kadın. her hafta beni delirtir. vesair vesair. ama susan bile böyle bir sonu haketmedi. mike'la tam bir closure yapmışlar. herşeyi konuştular. belki susan, renee'yi suçlamayacak, mike being mike diyecek ama umrumda değil. onlar soulmate'ti. mutlu mesut yaşlanmayı hakediyorlardı. yaşanılan onca şeyden sonra, artık evlilikleri mi desem, boşanmaları mı, o kaza mı, böbrek meselesi mi, zach mi yarabbim o kadar çok şeyden sonra artık geçen hafta mike'la lynette konuşurken vay anasını demiştim. ne düzgün adam. olmadı bu. evinin önünde vurulup, tüm hayatını hatırlayıp yere düşmesi, susan'ın wisteria lane'de yankılanan çığlıkları olmadı. renee'nin halini de düşündüm. kahroldum öyle böyle değil. mj var hem. yani susan bir çocuğunu babası olmadan büyüttü. hatta julie'nin dediği gibi o çocuk susan'ı büyüttü. ama mj'in mutlu olması gerekiyordu. yani finale 7-8 bölüm kala bu yaptıkları orospu çocukluğu. artık davayı haklı çıkarmak için mi bilemiyorum ama mike delfino'nun ölümü beni öldürdü. eğer o dava içinse bu, eğer mike'ın ölümü sezonun gidişatına finale katkıda bulunmayacaksa tek dileğim umarım senaristler ölür. öteki haftada cenaze var. mutsuzum. düşünükçe içim acıyor. olmadı bu. hiç olmadı böyle apar topar. olmadı bu kadar mutluyken. herşeyi çözmüşken. birinin kayası olmuşken. olmadı.