13 Nisan 2012

[Spartacus: Vengeance sezon finali.]

uzuuuun bir süre sonra gelen dizi yorumlarımı bu yazıda paylaşmak istiyorum. malesef teknik arızalardan dolayı bir haftadır diziler aleminden uzaktayım ama dün spartacus'ün son bölümünü izlemem şerefine en azından  onunla ilgili yorum yapmaya karar kıldım. zaten bir yerlere birşeyler yazmassam hissediyorum ki çatlayacağım. 
spartacus bebeğim sen nesin öyle yahu? yani bütün bir sezon içime fenalıkalr getirdn bunu açıkça söyliyim. naevia 2nın çirkinliği filan bunları anlatmak istemiyorum çünkü anlattıkça sinirlerim tepeme çıkıyor açıkçası. her zaman dediğim gibi, tama bu dizi sonuçta bir köle ayaklanmasını anlatacak. ama yani bu akdar çirkin ve pis adamı da görmeye tahammülümüz kalmadı diyorum. ama bütün bu sayıp sövdüklerimin yarattığı depresyonu tek kişi sarstı o da lucy'miz, zeynamız sefgili lucretia. allahım bu kadın olamsa bu diziyi bırakıcaktım ben! ne güzel entrikalar çevirdi, ne olaylar yaptı, ortalığı ne kadar güzel birbirine kattı yahu! kadın üzülürken resmen helva filan kavurucaktım! ama gel gör kiiii herşey son bölümde belli oldu. çirkin spartacusbebişim gannicus ve yavrum crixus ve ezik öteki dam dövüştüler mövüştüler bunlar pek önemkli ayrıntılar de3ğil açıkçası. arada mira mıdır nedir o ezik tripçi kadın da öldü açıkçası mesudum. onun vıyvıyları artık beni baymıştı. zaten sura ondan 23574790659702349450645768 kat güzel olduğu için sevmiyorum kendisini. ama sahne dramatikti tabi. neyse buraları kısa geçeyim. glaber'ın ölüm sahnesi beni kesmedi. yani bebişim gannicusçuğum arenada milletin çenesini parçaladı hiç yoktan, spartacus ezikella bir isyancının yüzünün önünü kesti (ki anatomik olarak mümkün değilmiş neyse). ama karısının öldüren, herşeye sebep olan adama kılıcı sapladı bitirdi işini. lan spartacus mal mısın? peygamber misin nesin? parçala lan, bi kan görelim bi vahşet, olsun, ekşi sözlük seni tartışsın. yooook. agzına sapladı kılıcı. ay çok da şeyimdeydin. neyse geliyorum en heyecanlı yerine hikayenin. ama dur önce şu çirkefler çirkefi ashur'u da yazayim. yani kendisine sayacak on yüz bin milyon tane kadar küfürüm var. ama saymiyciim. naevia'nın hililililili diyerek kendisine saldırması klişe olmakla birlikte, yavrum crixus'un tutumu harikaydı. yani bir insan bu kadar mı karizmatik, bu kadar mı iyi olur. crixus sana büyü mü yaptılar kuzum bu çirkine aşık oldun? gerçi şöyle birşey var, ben ilk sezonu bööyle takip etmediğim için ashur benim için pek önemli değil. yani naevia'ya çok çektirmiş de bilmemne deniliyor tabii. ama valla ben oraları bilemiyorum. üstelik ikinci sezonu dahi hatırlayamıyorum o kadar. neyse orada zaten bakireydi de yine de naevia benim için karizmatik bir hikaye değil. crixus'un aşkı baya karizmatik. ashur'un ölüp gitmesi haz vermedi desem yalan olur. ama çötö çöt 3 kere vurup kesmesi filan mallıktı açıkçası. ayrıca da en sonunda ben de sana öğretirim o zaman bebişim temalı true romance sahnesi de gerizekalılıktan başka birşey değildi. eğer o sahnede crixus olmasaydı götümle gülerdim. neyse bu sefer geliyorum en bomba olaya. tabii ki de lucretia lucretia lucretia! aman allah bu kadın beni benden aldı yahu! meğersem bebişin doğumunu bekliyormuş kadın ya! bi de tanrıların işareti, yok blessing filan derken kadını çöt çöt kesti. kadın illythia oluyor bu arada. (kendisine ily diyciim bu noktadan sonra) ily'nin doğuma başlaması, o çaresizliği güzeldi. ama lucy (hem gerçek adı hem de lucretia olması bağlamında lucy demeye karar kıldım) milleti bıçaklayıp geldikten sonra ilynin yüzündeki ifadeyi unutamiyciim. aman allahım ben bile dehşete kapıldım. onun dehşeti bana bulaştı resmen. aferim ily. yani 3 sezondur sadece seks alemlerinde boy gösterip sürekli çıplak karşımıza çıkan ezik kadın değilmişsin, bir yeteneğin varmış. çok şükür bunu da gördük. hele sürünerek avluya çıktığın an gözlerindeki o üzüntü ifadesini hiç unutamayacğım bu arada. yalnız lucy hakkında şunu söylemeyi es geçmemek lazım. kadına tanrının hediyesi bir güzellik var. aman çok güzel çok seksi bıdbıdı gibi triplere girerek söylemiyorum. ama kadının gözleri gerçekten çok güzel. ve es geçilmemesi gereken nokta kostümcüler! yani o mavileri yeşilleri giydirdiniz, kadının gözlerini iyice ön plana çıkardınız, her yeri kana buladınız, o bebişin kundağımsı şeyini kıcağına verdiniz. aman allah görsel bir şölen oldu öyle!! itiraf ediyorum peruğu aşağıya bırakırken aklımdan geçti intihar edecek olması. üstelik bişiylerin kıyısındayım dedi (valla hatırlayamıyorum ama hani yaşamın kıyısı gibi birşeydi) orada da bir jeton düşüşü yaşadım. ama kadının yüzünü ily'e dönüp artık bebeğimiz de oldu diyerek, ve üstüne gülümseyerek aşağıya atlaması MUHTEŞEM MUHTEŞEM MUHTEŞEMDİ!!!!!!! biz bu şokları (aslında şok olmayan ama heyecan yaratan sahneyi) izledikten sonra ise aklımda gerçekten tek cümle belirdi: YOK ARKADAŞ BEN ÖTEKİ SEZON BUNU İZLEMEM. ily gitti, glaber yok, lucy zaten iptal. çirkin spartcus, pis köleler ve şehir şehir ayaklanmaları izleyemiyciim. yanlış anlaşılmasın, kötü bir insan olduğumdan değil. sadece bu hikayeyi tarihten biliyorum, cezbedici bir entrika unsuru olmadan izlemeye gerek yok. (bkz: roma'daki atia gibi) ama overall yaklaşmak gerekirse, tıpkı yemeklerle ilgili yaptığım yorumları patlatacağım: yemek kötü olabilir, ama tatlı güzel olunca puanım on: baştaki savaş sahneleri eh seviyesinde olabilir (gerçi vahşet isteğimi tatmin etti, hele de walking dead ve üstüne hunger games'den sonra eksik kalmıştı. artık kısmet dexter'a. demek insan bir kere öyle vahşi şeyler izledi mi kesmiyor devamı. gerçi gerçek hayatta kan görsem bayılırım ama yine de yani, dizilerde istiyoruz bu tip şeyler) ama sonundaki olaylar o kadar muhteşemdi ki, spartacus'ün sezon finaline puanım tam. ama ekstrem birşey olmadıkça öteki sezonu izlemem.

ay daha da önemli bir yere geliyorum: gannicus. yavrum o nasıl gülüştür? o nasıl çapkın bakıştır? içimizin yağlarını erittin yahu. (doctore'nin ölümüne gelince...ya artık ölsün zaten diyorum. adamın üstüne arena çöktü bi bok olmadı, enough is enough already yani. gözü çıktı filan. artık karıcığıyla -aman melitta'nın kulakları çınlasın- mutlu olsun afterlife'ta.  gannicus'u da afettin adam bi kendine geldi. aferim doctore. adamsın valla ne diyim.) hep öyle kahkahalarla gül, canımı ye.