03 Haziran 2022

[MTV Unplugged: Mariah Carey.]

son yazımın kasvetinden içime fenalıklar gelmişken, hemen çok sevdiğim bir listeye döndüm ve hazır 2 Haziran 2022 tarihi itibariyle 30. yılını doldurmuşken, harika bir albümden bahsetmeye karar verdim, zira ben de arka fona aldım bu albümü. evet efendim, MTV unplugged serisinden Mariah Carey'den bahsediyorum.

açıkçası ben unplugged serisinde şahsen alicia keys'i, belki genel kanı itibariyle nirvana'nın aşılamayacağını düşünüyordum ama çok geç keşfettiğim bu albüm bütün önyargılarımı yıkarak yine ters köşe hissiyatıyla ders verdi adeta.

içeriğe ilişkin yorumlara başlamadan önce tekrar yazıyorum, dün itibariyle bu kayıt 30 yaşını doldurdu. sahnede dünya gözüyle görme imkanı bulduğum sevgili mariah carey'nin gerçek bir diva duruşu ve tüm konser salonuna yayılan özgüveninin yanında, ürkek bir kız çocuğu edasıyla sahneye çıkışı gerçek bir kontrast yaratıyor bu konser görüntülerinde. ama onun ürkekliği olarak mı adlandıralım, yoksa çekingenlik / sahne heyecanı mı diyelim, ilk şarkının ilk birkaç saniyesinde dağılıveriyor. zira sesiyle, yorumuyla, şarkılara kendisinden kattığı ruhla seyirciyi (seyirci görselini hiç bir zaman göremesek de en azından ilk kez ve sonrasında defalarca bu albümü dinleyen beni) sarıp sarmalıyor, kendi dünyasıyla tanıştırıyor, seyircinin kapısından içeri bir nefeste sokuluyor.

açıkçası bu albümde can't let go ve if it's over dışındaki bütün şarkıları biliyordum, defalarca dinlemiştim ama tabii unplugged versiyonları apayrı olmuş. hele de emotions zaten inanılmaz bir şarkıyken, arşa değmiş adeta. hayatımda hep gururla yineleyeceğim bir bilgi olarak, dünya gözü (ve kulağıyla) mariah'cığımı dinlemiş biri olarak, emotions unplugged'daki versiyonla birebir söylüyor mariah'cığım, ayağına taş değmesin.

ama bu albümde bir şarkı var ki (can't let go'yu da seviyorum ama nedense şimdi bahsedeceğim şarkı bana çok dokundu hiç sebepsiz), ilk duyduğum anda vuruldum. wonderful tonight gibi, unchained melody gibi, still got the blues gibi, ruhuma işleyiverdi. evet, If It's Over'dan bahsediyorum. nasıl da kaçırmışım ben bu şarkıyı? neden #1 olmamış? neden youtube'da karşıma ancak bu kadar geç çıkabildi? asla cevabını bulamadığım sorular tabi bunlar ama gerçekten de geç olsun, güç olmasın. üstelik yaklaşık 5 dakika önce şarkı listesini kontrol ederken öğrendiğim dev bir bilgi olarak, şarkıyı mariah ve gönüllerin en sevilen şarkı sözü yazarlarından carole king'in bu şarkıyı birlikte yazmış olması gerçeğine de kavuştum ki, bu şarkı ayrıca gözümde bambaşka bir mertebeye ulaştı. 

dinleyin, dinlettirin efendim. yanlış anlaşılmasın, sadece bahsettiğim son şarkıyı değil, tüm albümü dinleyin, dinlettirin. tadını çıkarın. bir efsanenin doğuşuna tanıklık edin. pişman olmayacaksınız.