03 Haziran 2022

[Geride Kalanlar.]

first things first, yıllar sonra yazılarımın listesine geldiğimde, kaleme almak üzere unutmamak için not aldığım konuları gördüm. taslak tarihleri 30 Eylül 2018... önce onlardan bahsetmek istiyorum. daha doğrusu onlardan bahsediyor gibi yapıp, zamanın nasıl da planları savurduğuna, adeta "siz plan yaparken tanrı gülermiş" sözüne bir referans yapmak niyetim.

[Sense8: Post Finale.] diye bir taslak oluşturmuşum mesela, başlığı var, yazısı kalbim kadar boş bir sayfa. heyhat, ben bu harika dizinin keyifli sonunu yazmayı planlarken, nasıl da kopmuş ve kendi evrenimde koşturmaya kapılmışım ve geçen zaman, adıyla sanıyla başlık açtığım bu konuyu nasıl da anlamsız kılmış geriye dönüp bakarken.

Sonra yepyeni bir taslak daha açıp, bu sefer başlıksız ama yazıları yazdığım boşluğa sıralamışım:

Handmaid’s tale
Aretha
Oscar 2018
euphoria

Hey gidi, Oscar 2022 yayınlanmış, Will Smith yumruk savurmuş, Jessica Chastain Oscar heykeline kavuşmuş, West Side Story'nin Anita'sı herkese inat ortalığı yakıp geçmiş, şimdi ne mana ki Oscar 2018. geriye dönüp kazananlarına baktığımda, heyecanla Frances McDormand'ın Oscar'ı kucaklaması ve harika konuşmasından bahsetmeyi hedeflediğimi düşünüyorum ama emin de olamıyorum hani.

Aretha'yı neden not aldığımı yazmama gerek yok. o kusursuz sesi ve ruhuma dokunan şarkılarıyla bu blogda her zaman yer vermek istediğim bir kraliçe. ama mesela geçtiğimiz yıllarda Aretha'nın hayatının filmini, dizisini izledim. bir kere de aklıma gelmedi, aman ben bu konuda yazacaktım diye. ne garip, unutuyoruz. unutmak değil de, zihnimizin köşesinde öncelik çekmecelerine ayıkladığımız onca şey, nasıl da arka planda kalabiliyor, hayret doğrusu.

Handmaid's Tale için bir çok sözüm vardır eminim ki ama hey gidiii neler koptu, Kanada'ya kimler vardı, anın önemini, yıllarla kapanan bir iz olmuş tüm bu konular. 

Son olarak da euphoria. hiç izlemediğim, sonradan çılgın popüleritesi bir yana, en başlarda çok da ilgimi çekmediği için, sonraki çılgınlık trenine hiç katılmadığı düşünmediğim bu dizi, notlarıma nasıl girdi acaba? yani genelde izleyip üzerine konuşurken -ehem, yazarken- izlemediğim bir dizi nasıl da bu blogun konusu oldu, kim bilir?

ben biliyordum tabi ama eskiden. 

ne garip... mürekkebi uçup giden sinema biletleri gibi, bomboş bir sayfa kalmış zihnimde. darısı zihnimdeki diğer konulara *olmasın*...

taslağı sil. onayla.