09 Kasım 2014

[Homeland S4E1-6.]

şükür kavuşturana diyorum başka birşey demiyorum! çok şükür homeland eski hızına döndü a dostlar, daha ne isteriz?

efendim üçüncü sezonu izlerken sezonun gereksizliği, kötü yazılmışlığı ve boş entrikalarıyla kafayı yemiştim, yemiştik. gereksiz saul mu dersiniz, yoksam zırt pırt başa alınan olay kurguları mı, carrie üzerinden oynanan entrika odaklı sıfır cia temalı olaylar mı artık cidden içimize fenalıklar geldiydi. üstelik tüm bunlar yaşanırken kanalın bir sezon daha uzatma vermesi sorunsalı yaşandıydı.

şimdi tüm bunları aklımızdayken yeni sezona başlamak kolay olmadı tabii. beklentiler yüksek ama ümitler düşüktü a dostlar. başlayan entrika çemberini beğendim, merak ettim. sonrasına dozajı da arttırdılar. üstelik the esas oğlan'ın life of pi'daki oğlan olduğunu öğrenince yaşadığım şok bana yetti de arttı. ve derken altıncı bölüme geldik!

dizi şu ana kadar carrie kriz dozajını iyi ayarlamış durumda. saul the en sevmediğim lüzumsuz karakter bölümlerini kısa kesmiş durumda. hatta adamı gözümün önünden alıp teröristlere verdiği için accayip mutluyum. bir yandan quinn'in hikayesini izliyoruz filan, heyecanlanıyoruz kendisi zaten kalbimizin efendisi olduğu için. tüm bunların yanında bir de the esas kötüyü dev seçmişler ki, oooo tadından yenmiyor yahu, çok şükür!

işte efenim çok da spoiler vermeden yazdığım şu olaylar silsilesi sonucunda homeland'e inancım yeniden arttı, devam ediyoruz sayın seyirciler. üçüncü sezonun bayıklığını ve ezikliğini atlattıysanız korkmayın, devam edin, arkası çok güzel!