09 Kasım 2014

[Once Upon a Time: S4E3-6.]

heyecanla beklediğim sezonun geri kalanıyla ilgili yorumlarım geliyor a dostlar. tabi bu yorumlar birkaç hafta geriden geldiği için sıcağı sıcağına olamayacak ve bazı ayrıntılar unutulacak ama olsun, once upon a time'ın yeri bende ayrı olduğundan, elbet başka bölümlerde telafi ederim. 

efenim son bıraktığım noktadan bu yana robin'in karısının buz büyüleri cartacurtuyla ölümlerden ölüm beğendi. olacak iş mi diye sordum tabi, hiç durur muyum? olacak iş mi yani regina aşık olduğu adamın karısını iyileştirmek için uğraşıp duruyor olması! olacak iş değil. üstelik öyle bir durum ki resmen onu kurtarmak için marian'ın kalbini aldı filan. öyle de bir güven ilişkisi var robin'le arasında. ah canım benim, regina diren. cidden diren. iyileştirmek istemiyorsun diye düşünmesin diye az kıvranmadın çözüm bulamadığını söylemek için. of. regina mutlu olsun diyenler derneği onursal başkanıyım ya.

geri kalan bölümlerde hook'un elini melini gördük. çok da heyecanlı bir bölüm değildi aslında ama insanın kolayca yaptığı kötülüklere bahane bulmasının ne kadar kolay olduğunu, suçlayabilecek birşey bulduğumuzda hiç kaçırmadığımızı gösteren net bir senaryoydu. bravo.

rumpel cephesinde merlin'in şapkası temalı olaylar gerçekleşti. yine uzun uzun anlatmayacağım bir silsile ama doğrusu emma, snow queen ve rumpel arasındaki olaylar çözüldükçe şaşırıp daha da merakla dolacağımı hissediyorum. cheers! 

snow ve ailesi konusunda çok yorum yapamayacağım yine. bebişleri, başkanlığı filan ay valla bu aile çok bayık her zamanki gibi. ama emma'nın date'i sonrasında darlayan soruları ile beni baya gülümsettiler, bravo! çok doğal bir sahne olmuş doğrusu. 

beni esas şaşırtan olay belle'in geçmişi oldu. yollarının anna ile karşılaşması bir yana, cidden taş peşinde koşup birinin neredeyse ölümüne sebep olması baya şaşırttı. yuh lan. belle, pull your shit together. bu arada o aynaya bayıldım, cidden doğruları söyleyen bu ayna muhteşem. karşısında emma'nın çıkmasını heyecanla bekliyorum. 

tüm bu kesik paragraflardan anlaşılacağı üzere aslında geçtiğimiz dört bölüm dev olayları patlatıp hepimizi şoka sokmak amacıyla değil de, sezonu kurmak amacıyla yazılmış bölümler, bunu görüyoruz. sezon kurulurken bölümler yavaş geçse de, devamını heyecanla bekliyorum çünkü geçen sezonlarda beni hiç yanıltmayan senarist ekibi eminim en güzel şekilde birkaç dünyayı birbirine bağlayıp yine tadı damağımızda kalacak harika bir sezon yaşatacaklar bize. 

keep up good work çocuklar, yarın görüşmek dileğiyle.