02 Kasım 2013

[Homeland S3E4-5.]

efenim ilk üç bölüm boyunca krizler geçirdik mi? geçirdik. saul'dan nefret ettik mi? ettik.

hepsi boşunaymış.

saul'la carrie eeeen başından beri plan yapıyorlarmış a dostlar. meersem saul'un gazetecilere ajanımız bipolar diye açıklama yapması carrie'yi hastaneye kapatması filan hepsi kurmacaymış. bunun için uğraşmışlar. böylece kötü adamlar carrie'ye sokulacakmış. o zaman soruyorum size, 4 bölüm mü sürer yani bunu kurmak? gerçekten hayal kırıklığı yaşadım. plot twist'in bu kadar zaman alması biraz dalga geçmek gibi oldu size burdan söylüyorum açıkça. neyse efendim, hazır bu konuya değinmişken saul'un bir başka hamlesini de eleştirmeyi bir borç bilirim. cia'deki herkes öldükten sonra araştırmak için gelen iran asıllı ve baş örtüsü takan kadının o kadar üstüne gitmesindeki sebep neydi? role play mi? hayır hiç sanmıyorum. çünkü hiç bir katkısı yoktu bu kurmaca oyuna. neydi? söylenmesi gereken şeyleri söylemek mi? içinde kalanları dökmek mi? insan doğası ne kadar tehlikeli... saul utanmazca, kendi yapamadığı işi, kendi işini yapamadığı için bir sürü insanın öldüğü bir saldırının arka planındaki kurmacaları o kadına araştırttı, üzerine de kendisini taciz etti. o sözleri duyduktan sonra da o kadın nasıl orda kaldı bilinmez. ama bu amerikan iki yüzlülüğü karşısında midem bulandı. nefret ettim. artık saul karakteri benim için bitmiştir. ölse kıçıma kına yakıcam.

neyse gelelim dana brody ve çilelerine NO ONE CARES. evet, kısaca bu şekilde özetleyebiliriz. brody gittikten sonra kızın depresyona girmesi ve intihara kalkışması ile ilgili olan başlangıç bölümleri senaryosu enteresandı. çünkü bir insan hayatlarımızdan çıktıktan sonra, onun fiziki varlığı kaybolduktan sonra duygusal varlığının hala hissedilmesi ile ilgili güzel bir tahlildi bu hikaye. canımızın, birileri gittikten sonra hala yanabileceğinin bir numaraları gözler önüne serilmiş kanıtıydı. bir insan mutsuzluklar içinde kavrulurken, aslında bir başka insanın da mutsuzluklar içinde kavrulabileceğinin, ama bu mutsuzluklar halkalarının her zaman kesişmesinin zorunlu olmadığının kanıtıydı. harikaydı. dana ve annesinin arasında o konuşulmayan fil beni etkiledi. ama ne zaman ki dana ve teenage sevgilisi kendini yollara attı, beni kaybettiler. bıktık anam bıktık. biz cia ve bilimum devlet plottinglerini, terörist tehditlerini izlemek istiyoruz, bunlar burda yok laundry room'da seks sahnesi çekelim kafasındalar. olmuyor valla. brody'i de bir bölüm gösterdiniz hala ses alamadık. yeminlen sezonun yarısı bitti iyice kızmaya başladım çocuklar haberiniz olsun. gerçi bu drawback'lere rağmen tabii ki homeland diğer sezonun uzatmasını aldı da, yani, bir tane soluk soluğa izlediğimiz var, iki bölümü soluk soluğa yaptıktan sonra brody ile yavaşlayıp, arka plan plotting'inizle ters köşe yaptıktan sonra carrie'nin ultimate planları tehlikeye attığı beşinci bölüm neyin nesiydi? dana kayıpmış değilmiş de bilmem ne. hayret valla. üstelik carrie'nin tüm bu bipolar hallerini claire danes'i zorladığı ve kendisini naçizane fikrimle harika oyunculuk seviyelerine çıkardığı için seviyorduk. ama seriously now, take you goddamn pills carrie. hep bir relapse, hep bir mental institution! senin olaylarından ancak beşinci bölümde ana kötü adamı görebildik bacım. lütfen. artık odaklanması lazım yazarların.

bir sonraki bölümü yine heyecanla beklemekle birlikte, daha da çok heyecanla beklediğim bir şey varsa o da carrie'nin venezuela'da brody'i junkie olarak bulduğu sahne olacak heralde. haydi bakalım. circulate çocuklar. circulate around the world and wrap this season. or at least start to do so.