19 Ekim 2013

[American Horror Story Coven E1-2.]

şükür kavuşturana efendim şükür kavuşturanaaaaa!

american horror story coven iki hafta önce başladı! o kadar özlemişim ki bu diziyi size anlatmam mümkün değil. öncelikle bu diziye neden başladığımı kısaca anlatayım bence. birkaç arkadaşım dizinin çok harika bir korku serisi olduğunu söyledi. hem depek alışılmadık olan versiyonundan. dolayısıyla korka korka da olsa ilk sezonun birkaç bölümüne tabii ki göz attım. ama bir noktadan sonra -arka fonda her zaman korktuğumu belirtmeme gerek yok heralde- o kadar merak ettim ki nasıl sonlanacağını bu hikayenin, artık bu diiyi bırakmam imkansız hale gelmişti. açıkçası ilk sezon bittikten sonra bu hikayenin nasıl devam edeceğini çok merak ettim. sonrasında ise bambaşka bir gerçekle karşılaştım. meğersem diziyi bir sezonluk çekiyorlarmış! yani ilk sezonda oynayan oyuncular ikinci seonda yine yer alacakmış ama bu sefer farklı rollere bürüneceklermiş, konu farklı olacakmış! dizilerin fazlaca uzatıldığı hatta sündürüldüğü bir dünyada 13 bölümle kendi hikayeni sınırlamak özgürlüğüne kavuşmak ne kadar güzel bir his olmalı bir yazar için ve aynı zamanda ne kadar zor olmalı. çünkü gerçekten öncesinde düşünmeli ve dangır dungur bir yazım tarzı yerine herşeyi ince eleyip sık dokuduğu bir ağ içerisinde yazmalı. işte bu dizi ikinci sezonuyla beni bir kere daha daha başlamadan bağladı. ikinci sezonun konusu açıklandığında ise bizi nelerinde beklediğini meraktan çatlayarak düşündüm, çok korkmama rağmen yeniden başladım. ikinci sezonun adı american horror story asylum'du. yarab ne olaylar oldu ne olaylar tek tek yazmama gerek yok, ama şeytan mı ararsın nazi subayı mı psikopat doktor mu katil mi uzaylı mı! bu dizide herşey var yahu! nasıl bir zihinden çıkıyor diye soruyorum bazen kendime ama nip/tuck'ı yazan adam yazıyorsa, pek şaşırmama gerek yok diye düşünüp yeniden gözlerimi ekrana çeviriyorum. efenim dizi sezonları ilerledikçe harika bir görsel şov, senaryo üstatlığı ve oyunculuk şaheserine döndükçe daha da çok kapılıyorsunuz tabii. dolayısıyla ikinci sezonun son bölümünün daha ending credits'i dönerken üçüncü sezonu özlemeye başlamıştım. sonrasında ise bambaşka haberler geldi. ilk haber üçüncü sezonun konusunun coven olmasıydı. ki bu noktada dizi zaten beni benden aldı. yani dününün 7 sezon buffy'de, 8 sezon charmed'da, 5 sezon angel'da ve bilimum filmde izlediğin sihir büyü ve cadı konsepti bu sefer karşıma american horror story'de çıkıyordu. tavanlara sıçradım sevinçten! sonra ikinci haber geldi. üçüncü sezonda konuk oyuncu olarak kathy bates oynayacaktı!!!! kendisi titanic'in batmayan molly brown'ı olup bilimum filmleriyle kalbim fethetmiş oscar'lı bir oyuncudur! sevincimin ne kadar katlandığını hayal edebileceğinizi sanmıyorum. sonra dediler ki kathy jessica ile önceleri kanka olacak. youv! sonraları ise düşman olacak. duble youv. yani böyle bir senaryoyu kaçırmam tabii ki mümkün görünmüyordu. ve üçüncü sezon başladı.

bu noktadan sonra üçüncü sezonun ilk iki bölümüyle ilgili yorumlarımı göreceksiniz a dostlar. öncelikle sezon kathy bates'le açıldı. yareppim kadın cildi gençleşsin diye yüzüne kan sürüyordu. kanı da tavanarasında işkence yaptığı zenci karakterlerden alıyordu! evet efenim dizi 1800'lü yıllarda açıldı ve bu yıllarda kölelik vardı. kadın da kölelerine kötü davranmayı aşmş bir noktada bildiğin işkene ediyordu. tavan arasında artık yaraları kurtlanmış bir kölesi duruyordu ki tek yorumum var: gross. neyse efendim sonrasında günümüze döndük. çünkü şahsi fikrim dizi eski yıllarda geçseydi gerçekliğini -ya da sürrealliğini artık ne derseniz deyin kaybederdi insana tanıdık gelmeyen kostümlerinden dolayı- kaybedecekti. efenim bir tane kız göründü öncelikle. kız teenage, ailesi yokken erkek arkadaşıyla eve geliyorlar, yatak odasına doğru ilerliyorlar. -bu arada bu kız ilk sezondaki haunted mansion'a taşınan ailenin kızı evet- üst baş tişört kot mot derken gençler iyice intimate bir hale geçiyorlar derken efenim derken oğlana birşeyler oldu! hayır. ciddiyim. kinky bir yorum yapmadım. oğlan bildiğn kriz geçirdi, kulakları filan kanadı ve öldü! dedim hassiktiiiiir! bu nasıl bir olay çocuklar, nerden ne oldu şimdi? derken meğersem bu kızımız cadıymış. süper gücünü de öğrendik maalesef tabi. xmen'deki rouge gibi bir konsepti var ama çook detaylara girmeyeceğim, spoilers çocuklar. yıh yıh yıh. neyse kız kendini cadılar için akademide buldu uzun lafın kısası. akademinin müdürü ikinci sezonun gazeteci kadını. lana. yareppim lana'nın annesi de jessica lange. kendisine supreme diyorlar yanılmıyorsam. çünkü kendisinde her güç var. jessica'cım da bu sezon gençl olmayı gençl kalmayı gençleşmeyi kafasına takmış belli ki. tabi bir yandan diğer öğrenci kızlarla da tanıştık. precious var mesela, human vodoo doll. bir tane film yıldızı var, elleriyle cisimleri oynatıyor diğer kız, ilk sezondaki jessica'nın kızı ruhları duyuyor görüyor filan. herkes bir ayrı alemde anlayacağınız. ilk sezonun mansion'ınının ilk sahibi kadın, ikinci sezondaki içine şeytan girdikten sonra kaltağa dönüşen rahibe ise bu sefer can verebilen bir cadı rolünde. ölü biri mi var, uyandırmak mı istiyorsunuz, bu kız sizin adamınız a dostlar. velhasıl, ilk bölümde jessica kızının okuluna gelip onun tontik müdire anlayışı yni aman güçlerimizi saklayalım hiç ortalarda görünmeyelim anlayışını sarsma planlarıyla sazı eline aldı. kızları cezalandırmak yerine havalara savuruyor yeminlen. jessica, sana desteğimiz tam. bir de son dakkada kathy'i mezarından çıkardı beni benden aldı. çok ayrıntılara girmiyorum ama kathy'i mezara kapatmşlar 180 yıl aşağıdaymış a dostlar. 

ikinci bölüm açıldığında işin içine bir de polisler girmesin mi? ilk bölümde iki teeange kızımız bir partiye gitmiş, kızlardan biri gang rape'e maruz kalmıştı. ama tabii ki kız cadı olduğundan mütevellit, bütün gang rape'çilerin olduğu otobüsü tepetaklak ederekten herkesi öldürmüştü. tabi bu konu gizli kalmadı. polisler gelip bu kızları sorguladılar. ezik bi şekilde herşeyi mal gibi anlatan teeange kızımız biraz sinirlerimiz bozsa da, jessica ortama el koyup polisleri herşeyi unutturdu. bu bölümün olayı, ilk sezondaki jessica'nın oğlu çocuk, ikinci sezondaki karısı uzaylılar tarafından kaçırılıp katil olduğu düşünülen çocuğu ölümden geri döndürmek oldu açıkçası. valla bu çocuk ilk bölümde çok sempatikti, yazık olduydu. e tabi bir de başrollerden olduğu için kendisinin ölmeyeceğini, ya da en azından ölü kalmayacağını anlamıştık. peki bu işler nasıl olduuu? yareppim o kadar çok ceset parçası vardı ki! hepsinin arasında seçip beğendiler, bir araya getirdiler, bir sürü büyü yaptılar ve bir şekilde çocuk uyandı. şaşkınım. çünkü birini başka dünyadan geri getirmek onu asla bildiğiniz aynı şekilde geri getirmediği gibi hep başka boklukları da beraberinde getirmiştir, haydi hayırlısı. gelelim bölümün öteki olayına.

efenim okulun müdiresinin çocuğu olmuyor, ya da çok zor olacak filan gibi bir öykü yapmışlar. kocası da kadının cadı olduğunu biliyor bu arada. adam dedi ki bebişim biz bu tüp bebekle filan uğraşmayalım büyü yapalım. dedim mal mısınız a dostlar! hayatla oynamak,hayatın döngüsüyle oynamak yasak nümero 1. valla beni dinleyen olmadı. siyah tozları döktüler, siyah halkayı tamamladılar, enteresan yumurtalar koydular, kan akıttılar ve yumurtaların kırılıp içlerinden minik bissürü yılanın çıktığı bir seks sahnesi oldu. valla o çocuktan hayır gelmez de neyse. sahne bittiğinde tüm yumurtalar sağlamdı ve ortada hiç yılan yoktu. haydi hayırlara yazsın.

overall, dizi tam gaz başladı. okuldaki eğitimi devralan -aman yanlış anlaşılmasın jessica öğretmenlik yapmıyor şimdilik- jessica güçlerinin accayip bilincinde olduğu için, kızları nasıl bir noktaya getirecek merakla bekliyoruz. ölümden dönen çocuk da merak konusu olmakla birlikte, o çocuk ne olarak doyacak en büyük merak konum şimdilik bu. tabii kathy'nin 21. yüzyıla alışma süreci de enteresan olacak. bakalım jessica'yla nasıl kanka olacaklar? dahası, kathy jessica'nın eternal youth peşinde olduğunu anladıktan sonra nasıl bir kılıçların çekilme sahnesi yaşanacak merak içerisindeyim. meraklarda kavruluyorum adeta a dostlar. son noktaya gelirsek, öğrencilerin her birinin geçmişinden bir sahne ile kendilerini bize daha fazla tanıtma fırsatını yaratan senaristlere selam ediyorum. bir tanesiniz. son yorumumu da yapayim, bu konu çok hoşuma gittiği için sona sakladım desem yalan olmaz. efenim dediğim gibi kathy  kölelerine işkence yapıyordu. işte bu kölelerden birinin sevgilisi bit iksir hazırlayıp kathy'e getirdi, aynı kişi kathy'i ölümsüz yapıp mezara kapattı. işte bu kadının gipsy olduğunu düşünüyorum. yareppim angel'daki gibi, çok heycanlıyım! hani vampir ve kötü halini lanetlemişti ya bir gipsy aile, adeta onları anımsar gibiyim. bakalım bu kadınla jessica'nın çekişmesi nereye varacak. ayol kadın hiç yaşlanmamış kuaförlüğe devam ediyordu, başka birşey demiyorum! üstelik bu karakteri angela bassett oynuyor. ay bir de bu kadının sevgili rolünde başında boğa kafası gibi bişiy olan bir adam var. cidden minataur rolünde endişeliyim. bir noktada bu karakterle kathy kesin karşılaşacak da dur bakalım ne zaman.

efendim gördüğünüz üzere çok büyük bir heyecanla yeni sezona başlamış durumdayım. bizi nasıl dehşetli korkunç senaryolar bekliyor bilemiyorum. şimdilik dehşete kapılmadım ama gerildiğim oldu. bu sezon keyifli olacağa benziyor çünkü sadece her zamanki kadro değil, diğer harika isimler de katılmış vaziyette. american horror story ailesine katılın, beraber korkalım, beraber şaşıralım, beraber merak edelim. bekliyoruz.