12 Ekim 2013

[Çalıkuşu 2013.]

Çalıkuşu. en sevdiğim roman. aşk acısını kalbimde hissettiğim roman. tıpkı küçük prens gibi hayatımın hemen her dönüm noktasında okuduğum, her seferinden farklı bir yerini yakaladığım roman. çocukluğum. gençliğim. yetişkinliğim. bu hikayeyi ne kadar sevdiğimi tahayyül edebiliyor musunuz? işte ancak bir şekilde bu sevgiyi tahayyül edebiliyorsanız ne kadar endişelendiğimi anlayabilirsiniz bir dizinin çekileceğini duyduğumda. kamran karakterine zaten gıcık olduğum aşikar. kolay değil, feride'nin kalbini çatırdattığı o an kitap benim de elimden düşmüştü, onu kimin oynayacağı pek umrumda değil. ama burak özçivit çok yerinde bir tercih olmuş. hem gerçekten hoş biri, hem de onun o havalı cıvalı ama bir yandan da çıtkırıldım haline çok yakışmış. üstelik bir önceki rolü de malkoçoğlu'ydu, takdire şayan, beklemiyordum. benim esas bahsetmek istediğim bu noktada feride. fahriye evcen'in feride'yi oynaycağını duyunca mutuzluktan düşüp bayılıyordum desem yeridir. en sevdiğim karakteri güzel canlandırmak bir yana, canlandıramayacağı senaryosu, hatta berbat edeceği, insanlara feride'yi aksettiremeyeceği korkusu içime öyle bir oturdu ki, diziyi ilk izlemeye başladığım dakikalarda yüreim ağzımda izledim. ama ne yalan söyliyeyim, bana kapak oldu. fahriye evcen harika bir feride olmuş! dizinin sadece senaryosundan gelen bir durum değil bu. bakışları, hali tavrı, o gururundan kan kusup kızılcık şerbeti diyen hali o kadar harika ki, gözlerime inanamıyorum her bölümde. kamrandan içten içe hoşlandığını kendine dahi itiraf edemeyen halindeki naiflik, kara çarşaflı kadının düğün arifesinde bahçe kapısında feride'yle konuştuğu andaki hayal kırıklığını o kadar çağrıştırıyor ki, kalbim şimdiden acımaya başladı. begüm kütük de çirkef kadın rolüne çok yakışmış. kendisini çok severim amma bu rolde bir süre gıcık olacağım kesin. birazd aha oyunculardan bahsedecek olursak, teyze rolünde harika bir kadın var! hakikaten anne yarısı bir teyze var karşımıda, casting ekibine helal olsun valla! enişteyi de suskunlarda izlediğimiz, muhteşem yüzyılda gördüğümüz o sert mizaçlı adamın oynaması beni ayrı bir şoklara soktuğudur. iyi ki varsın enişte. bir an önce iyileşip vebadan kurtulmanı bekliyorum ama sanmıyorum ki kurtulasın. mutfak ekibine de ayrıca bir alkış, the ferhunde hanımlardaki kadın -çok üzgünüm, adını bilmiyorum- sana kahkahalarla gülüyorum, hay sen çok yaşa!

dizide beni rahatsız eden şeyleri de söyliyim de tam olsun. tabii ki de kitapta olmayan şeyler. mesela eniştenin bu kadr iyi ve sağlam karakterli birisi olması. tamam kurguda çok hoş duruyor da, açıkçası burak özçivit'in harika oğul rolleri çok fazla seyirciye oynamak olmuş, gerek yok ama anlıyorum neden yaptığınızı. ikincisi de şu feride'ye so called tedavisini uygulayıp onu keklemeyi düşünen doktor. ne gereksizlik! how absurd! saçmaladını iyice. feride kamran'a güvenmiyor onun kendisinden pek haz etmediğini de düşünüyor bazı bazı ama heralde ölecek olsa, kamran'ın hiç umursamayacağını düşünecek kadar gerizekalı bir kız değil. reca ederim yani. o kadar da değil. kendinize gelin. şimdi feride'yi yataklara düşürmek, elinden tutup gözünün içine bakmaklar filan, yani gerek yok. haydi bir an önce zeyniler'e gidelim, bir an önce ç'ye gidelm, gülbeşeker'den kaçalım, açlıktan bayılalım narin bünyeden bayıldım sansınlar da müteşekkir olalım. kitaptan uyarlanan eserlere her zaman ekstra şeyler eklenir ama yeani, daha çok yol var, bunlarla bizi oyalamayın lütfen.

 bu arada sanıyorum ki feride'nin iki yakın arkadaşı feride'nin karşısına milli eğitim müdürlüğünde çıkıp önünü açacaklar. gıdı gıdı bıdı bıdı fıtı fıtı üçlüsüne de ayrıca gülüyorum. bu da kayıtlara geçsin evet.

uzun lafın kısası bu diziye heyecandan çok korkuyla yaklaşmıştım ama artık keyifle izliyorum. tam hayalimdeki karakterleri resmeden harika insanlar seçmişler ve senaryosunu da harika yazmışlar. hiç bir dakikasında sıkılmıyorum. üstelik sıkılmamak bir kenara, çok da eğleniyorum. yönetmenlerden biri çağan ırmak diğeri de doğan ümit karaca. şimdi yalan olmasın doğan ümit karaca ile pek aşina değilim ama çağan ırmak başımın tacı yeminlen. keyifle izliyoruz, gözyaşlarını sonraki bölümler için biriktiriyoru efenim.

son söz vurucu olsun diye ayrı bir paragrafa aldım evet. izlemediyseniz derhal başlayın dostlar. pişman olmayacaksınız.