19 Ekim 2013

[Night Train to Lisbon.]

“We leave something of ourselves behind when we leave a place, we stay there, even though we go away. And there are things in us that we can find again only by going back there.” 
Pascal Mercier - Night Train to Lisbon

perşembe günü öyle bir filme gittim ki, yukarıda söylenen cümlesiyle beni bitirdi. başka ne diyeyim?

borgias'ın meşhur papası jeremy irons, dexter'ın vogel'ı charlotte rampling, la rafle'ın vicdanlı hemşiresi melanie laurent oynuyordu. film bern'de başlayıp lizbon'da bitiyordu. ingilizce'ydi -ki burada bu da bir avantaj a dostlar-. elinde bir kitapla yola çıkan bir profesörün macerasını anlatıyordu bu film. profesör kitap hakkında araştırma yaptıkça, geçmişte yaşanan hikayeleri daha çok öğrendiğimiz, günümüzle geçmiş arasında gidip gelen bu hikaye çok çok derinden etkiledi beni. daha doğrusu hikaye değildi beni yakalayan, sadece elde gezen o kitabı gerçekten elime geçirip okumak istedim. o sözler, o kendi kendine düşünürcesine yazılmış paragraflar arka fonda okunurken başka diyarlarda gezdim. 

izleyin. izlettirin dostlar. hatta kendime ufak bir not, kitabı varmış, oku RDIM. çünkü perşembe günü öyle bir filme gittim ki, aşağıda söylenen cümlesiyle beni bitirdi.

“We leave something of ourselves behind when we leave a place, we stay there, even though we go away. And there are things in us that we can find again only by going back there.” 
Pascal Mercier - Night Train to Lisbon