04 Ocak 2015

[Penny Dreadful Post Season 1.]

yaz ortasında izlemeye karar kıldığım dizimi en sonunda izledim bitirdim a dostlar! doğrusu pek mesudum.

diziye başlama sebebimi, daha doğrusu nereden öğrendiğime ilişkin bilgileri paylaşarak anlatmaya başlayayım. efenim doctor who'nun büyük hayranlarındanım ben. tabii her şeyi ezbere bildiğim, dev hayranı klasmanında zirveye oynadığım söylenemez ama kendi çapımda diziyi tüm dikkatimle takip etmeye çalışan biriyim. işte bilenler bilir, doctor who'ya en başından başlamış biri olarak ilk doctor'u eccleston'ın yeri başkadır. işte ilk doctor'umla dünya alemi gezen companion'ın da yeri bende ayrıdır. evet, rose tyler'dan bahsediyorum. ikinci sezonun sonunda rose tyler'ın diziden ayrılması ile -her ne kadar daha sonraları yeniden konuk olup, time of the doctor'da yine yüzümüzü güldürse de- kalbimin çok kırıldığını söylesem yalan olmaz. tabii durumlar böyle olunce billie piper'ı twitter'da takiplerdeyim. işte kendisi penny dreadful hakkında birkaç birşey paylaştı, ondan öğrenmiş oldum dizinin varlığını. başrolde oynamıyor, hatta o dev iskoç aksanıyla tanıdığım rose tyler değil, hatta mı hatta bildiğimiz rose tyler değil ooooo görseniz şaşarsınız, ama yine de kendisini pek sevdiğimden radarıma girdi bu dizi.

dizinin geri kalanında yine doctor who alumni oynuyor diyebiliriz. timothy dalton oynuyor efenim dizide, birkaç kişi daha var yine doctor'a teyit geçen. tüm bunlar dışında josh hartnett var, kendisini pearl harbor'dan bilirim. veeee bond kızı eva green var. aman allahım eva green dizinin yıldızı, görmeniz lazım. dehşetlerden dehşetlere düşürmede maşallah bir dünya markası. tebrik ederim kendisini.

dizinin konusuna gelince, mevzu biraz doğaüstü. dizide yardımcı karakter olarak doktor frankenstein, ve van helsing var. dorian grey var (ben okumamışım bu öyküyü, derhal okuyup konsepte hakim olmam şart bence). dahası kaybolan kızını arayan timothy vampir mekanlarına filan giriyor çıkıyor. mevzu bir tane değil öyle, hem doktor'u görüyoruz, hem rose ve josh'ın hikayesini görüyoruz, hem van helsing ve bilimum kan analizleri ile vampirleri inceliyoruz (tanrım çok şükür the strain gibi değil, o kadar olsa benim yüreğim yetmezdi diziyi izlemeye) hemi de eva green ve kaybolan kız arasındaki arkadaşlık geçmişini öğreniyoruz. geçmiş dediğime bakmayın, sadece dev arkadaş kazıklarına ilişkin bir geçmiş değil bu, mısır tanrıçalarını filan da içeren bir mevzulara sahip. hey gidi hey.

uzun uzun her bölümde neler olduğunu yazmayacağım. ama şunu söylemeden edemeyeceğim: bölüm 3: seance izlenmesi gereken bir bölüm. öyle güzel kız prototipine giren bond kızı eva green'in hakkını yememek lazım. kadın dök-tür-müş! inanılmaz bir bölümdü.

daha sonrasında yedinci bölüm: possession ile birlikte yeniden kan dondurmaya devam ediyor eva green. ay zaten ben böyle exorcism konulu şeylerden çok çok çok ama çok korkarım, nasıl izledim hiç sormayın. ama korkunç sahneler yoktu da, kadının bakışları, o bitkin hali beni benden aldı. soluğum kesildi yeminle. tamam, rüyalarıma girdi demeyeceğim doğruya doğru, ama kadın gerçekten rolün hakkını vermiş. on yüz bin milyon takdir points. bravo.

velhasılı kelam, sezon çok ince bir konuşma ile bitiyor ve ikinci sezona doğru yol açıyor. merakla beklediğim bir ikinci sezon olacağı kesin çünkü hala tamamen aydınlatılmayan yerler var (dorian'ın baktığı portre nedir allaasen?) ve eminim more is coming (uuu beybi beybi it's a wild world -rose tyler'a neler olacağdı-)

in the meantime şu yorumu bağıra çağıra söylemeden edemeyeceğim:

YOU UNAPPRECIATING PIECE OF SHIT, MAY THE HELLFIRES DEVOUR YOUR WORTHLESS SOUL ULAAAAN!

(spoilerdan çok pis kaçıyorum ama yedinci bölümün sonunda şu yorumu bana dedirttiniz, yazıklar olsun be yazıklar olsun, başına taşlar düşsün)

kıssadan hisse: izleyin a dostlar zaten sekiz bölüm ilk sezon. içimden bir ses devam etmekten de pişman olmayacağımızı söylüyor, o ayrı. sevgiler, saygılar.

aaa bu arada dizinin adı hakkında dipnot: The title refers to the penny dreadfuls, a type of 19th-century cheap British fiction publication with lurid and sensational subject matter.