07 Ekim 2012

[aranağme 5.]

dünyadaki insan sayısının ne kadar çok olduğunu oturup düşündüğümde yaşadığım şaşkınlığı dilerim hiç kaybetmem. o kadar çok insan ki, doğum günümüzü bile bir buçuk milyon insanla paylaştığımız söyleniyor. o kadar çok ki, sanki ne yaparsak yapalım, mutlaka birileriyle beraber yapıyoruz, ne yaparsak yapalım, kesişen minik venn şemaları gibi birbirimizin yörüngesine çarpıyoruz. tüm bunları düşündüğümde, bu ortaklığın kendiliğinden yaşandığını görmek yüzümde bir gülümseme bırakıyor ister istemez.

bir de bilerek isteyerek, planlayarak, konuşarak kurduğumuz ortaklıklar var. filmlerdeki gibi hani, saatleri ayarlayalım gibilerinden. işte dünyadaki insan sayısını düşünüp, o özel ana bölerseniz, ne kadar mutlu olduğumu belki biraz olsun sezinleyebilirsiniz böyle anlarda. bu anlar, öyle anlar ki aslında, hüzünlü bir filme de tanıklık etseniz, kahkahalarla güldüğünüz birşeyi de paylaşsanız keyfi aynı.

işte tüm bu düşünceler aklımda canlanırken yazıyorum bundan sonraki yazıyı. hüzünlü bir film hakkında hüzünlü bir yazı ama güzel saatlerin anısına.