14 Ekim 2012

[James Horner.]

biraz önce karar verdim ki james horner'la tanışmalıyım. yani her zaman için onun müziklerine hayran olmuşumdur kabul, ama bu sefer kavruldum bu istekle yahu. televizyonda titanic'i gördüm. d-smartta verdiklerinden ötürü izleyemedim. hemen açıp başladım izlemeye. allahım yarebbim filmi o kadar çok izledim ve asla izlemeye doymayacağım ve blurayini aldığım dakikalar hayatımın en tatmin olmuş anlarından biri olarak tarihe geçecek. ama bu sefer resmen filmi bırakıp şarkılarını açtım. it is official now çocuklar. titanic aşermesinin ötesinde bir de james horner aşerdiğimin farkına vardım. öyle ki the sinking'den başladım, şimdi hızımı almaayıp death of titanic'e sardım. resmen geminin dimdik durup tahtalarının kalktığını, soğuk suların dolduğunu, filikanın iplerinin kesildiğini, jack'le rose'un yukarı doğru güç bela tırmandığını ve hatta medeniyetin bittiğini görür gibiyim. üstelik tüm bunları dinlerken avatar'dan sahneler gözümün önünde canlanıyor. füzeler uçuşuyor, ağaş devrilioyr, navi'lerin ne ağladığını duyuyorum, bir yandan da achilleus'un tüm güzelliğiyle yere düştüğünü görüyorum. city of troy yanıyor alev alev. andromeche'in gizli geçitlerden kaçtığını hissediyorum. allahım yarebbim o fikirsiz briseis'in hayır hayır çığlıklarını da duyuyorum ama lanet ediyorum bir yandan. peh! neyse efendim gördüğünüz gibi james horner'ın beni benden alan tüm müziklerini her şarkısında duyuyorum. her şarkısı hem sadece o filmi hatırlatmakla kalmıyor, hem de diğer filmlerini anarım. böyle bir büyü kendisi. titnaic batarken na'vilerin ikran'larının uçarken görürüm de, bir yandan alev alev topların kumsala düştüğünü hatırlarım. gerçekten ben bu adamla tanışmalıyım dostlar.

üstelik bizimkilerin yeter artık bu müzikler baydı bizi demelerine rağmen. oooh, i defy you stars! :)