15 Eylül 2018

[Işıltılı Haşereler.]

Daha önce hepimizin öyküsü aynı'da izlediğim pınar çağlar gençtürk'ün bir başka oyununa daha gittim ve hiç pişman değilim! o ilk oyunda kadronun geri kalanı ve oyunun metninden o kadar etkilenmiştim ki gözlerim dolarken kahkaha krizlerine girdiğimi hiç unutmuyorum. o zamandan bu zamana, tekrar aynı ismi künyede görünce hemmen biletimi aldım! konuyu okusam da çok fikir vermedi ama tek perde olmasıyla seyirciyi şoke edeceğine ilişkin inancım tamdı, gerçekten de öyle oldu.

oyun hakkında bilgi vermek istemiyorum zira gerçekten mevzuya ilk uyandığınız o andaki şaşkınlık hissini elinizden alırsam oyunun amacını boşa harcamış gibi olacağım. şunu söylemek gerekiyor ki pınar çağlar gençtürk ve ona eşlik eden eşi rolündeki ünal yeter inanılmaz bir performans sergiliyor! oyunun çoğu bu iki oyuncuyla geçse de selen uçer arada katılıp kilit yerlerde konuşmaları yapıyor, sözleşmeyi sunuyor size. oyun bitip ışıklar kapandığında ise alkışlamak için ayağa kalkmadan önce herkesin bakışlarında, kendi içlerine dönüp acaba dediklerini görüyorsunuz.

şaşkınlık yaratan, güldüren, etkileyen, paranoya, vicdan ve insan istekler hakkında bambaşka bir yere götüren bir oyun ışıltılı haşereler. izleyin, izlettirin efendim!