24 Ağustos 2012

[Ode to Kanık.]

Deli sacmasi mi bilmiyorum. Ama denize baktigim zaman, tum varligim birdenbire eriyip o dalgalara karissin istiyorum. Oyle ki, dunyanin herhangi bir yerindeki balik benim parcamdan oturu yuzsun serin sularda, ates cemberinin icindeki yanardaglar benim zerrelerimle sogusun. Dalivereyim bir bogazdan, digerinden basimi cikarayim. Ailemin evindeki cesmeden bardak bardak akayim, selaleler kahkahalarimla cinlasin. Bir balinanin tepesinden fiskirayim tum gucumle, bir kopekbaligina oksijen tasiyayim. Bir balikci kayiginin burnundaki ismine carpsin yuzum, bir translatlantik benim kollarimin arasindan gecsin. Ne gunluk dertlerim olsun, ne de kolumda saat izi, calisma masam gokyuzu ve lodos. Oradan oraya, kopuk kopuk kosturayim. Ruzgar esmedigi zaman cok icim sikilsin, ruzgar cok oldu mu bana eglence ciksin. Kopruler boydan boya gozlerimden aksin da, motorlar vapurlar ellerimden tutsun. Yakamoz isik tutsun kacamaklarima, marti sesleri bastirsin kalbimin gumburtusunu. Fenerler goz kirpsin bana, dokuz cakar sonunce yuregim carpmasin isiklari yanincaya kadar, o donen fenerler benden yuzunu kacirinca aman sende diye gulumsemek nasip olsun.Yazin esintisi ruhumun ferahligiyla insanlari serinletsin. Kisin firtinasi ofkemle kavursunn balikcilari da kalbim onlarla carpsin, ellerim onlarin teknelerinin ucundan tutup salime cikarsin. Cok mu? Karisivereyim sulara. Ne gunluk dertlerim olsun, ne de kolumda saat izi, calisma masam gokyuzu ve lodos. Oradan oraya, kopuk kopuk kosturayim.