22 Ocak 2013

[Shameless S3E1-2.]

shameless shameless shameless. görmeyeli iyice utanmaz olmuş bu dizi yahu! 

uzuuunca bir aradan sonra dizimin başlamasıyla birlikte çok sevinçliyim ey dostlar. accayip özlemişim. öncelikle ilk izlenimler: karen diziden komple çıkmış sanki. jenerikte yoktu. heralde kendisinin bir bölüm konuk geldiğini görürüz. onun dışında eski tas eski hamam. peki neler oluyor?

jimmy - steve ya da her neye karar verirsek verelim, bu çocuğun başı beladan hiç kurtulmuyor. yarebbim cozur cozur adamı parçalara ayırıp kestikleri bölümün sonunda çocuğun eve ruh gibi gelişi muhteşemdi. cidden fiona, neler olduğunu bilmek istemezsin anacım.

elelim lip'e. lip seni çok seviyorum ya. adamımsın bu dizide. süpersin. cidden. either you scam it. heh. valla hüzünlendirmekle beraber gülümsettin de beni. siz ailecek çözmüşünüz anacım bu işleri. carl bile direksiyon başında.

carl bıraktığım gibi. küçük ergen olma yolunda devam ediyor kayda değer birşey oluncaya kadar senden bahsetmeyeceğim carl.

debs. debbie ya seni bizim eve kardeş olarak almak istiyorum biraz huzur bul ya. frank'in ikinci bölümde abe lincoln (BU FİLMİ İZLEMELİYİM ACİLEN) projesini kırıp, it looked like shit demen, sonra deb'in üstüne atlayıp hıncını alıncaya kadar o minicik haliyle seni dövmesi içimi parçaladı. benim bile bu kadar parçalamışken, fiona'nın orada ne kadar üzüldüğünü de gördüm ya, ay valla içime dert oldu o sahne a dostlar. you deserve better ya çocuklar. sıçayım böyle işe. güya komedi dizisi izliyoruz.

sevgili joan cusack, seni izlemek bir keyif. muhteşemsin ya. o koşa koşa gidip bebişi çöp kutusunun üstünden alman ve histeri krizi geçirmen muhteşemdi. üstelik seni dışarda görmek doğrusu heyecan dalgası yarattı bende. unutmuşum yahu ben senin dışarı çıkabildiğini! 

v. ve hatta v ve kev. ya beni kahkahalarla güldürdünüz ya, allah da sizi güldürsün ya. muhteşemsiniz.dizlerime dizlerime vura vura öldüm ya. çok iyisiniz bebişler! ama ikinci bölüm oldu mu sorarım size? ne karısı çocuğu lan! kev allah belanı versin. bunu kabul etmem mümkün görünmüyor! v'ciğimi çok kırdın. artık nerenden bir açıklama çıkaracaksın bilmiyorum ama, çıkarsan iyi olur. v'yi fionaların kapısının önünde mutsuz mutsuz otururken görünce, hem dizide düzgün giden yegane şey olan ilişkinize sıçtığın için, hem de her bölümün an gelince voice of reason'ı, an gelince neşesi olan v'yi kırdığın için üzerine benzin döküp seni yakmak istedim. peh!

frank. ilk bölüm sana kıçımla gldüm çok afedersin. zhehehehe. ikinci bölümde de bar muhabbetleri çok iyiydi hahahaha! ama sen yüzsüzlük ve utanmazlığı geçtin, öküz oldun. öküz olmuşun daha doğrusu. hiç haz etmedim. pull your shit together. or else. bak söylüyorum. that red bitch ne lan, seni klozette boğarım yemin ederim. debs lan o kız. bok! 

fiona. emmy rossum. dünya alem şahit olsun: bu kız gerçekten iyi bir oyuncu. bu açıklamadan önceki tüm açıklamalarım hükümsüzdür. phantom of the opera'daki o şaşkın bakışların ve sezarın hakkı sezara güzel sesini beğenmekle birlikte çok da çılgın bir potansiyelin olduğuna inanmamıştım. iki sezon boyunca beni hep yanılttın ama, bu ikinci bölümde deb'in başında bir an için dondun kaldın ya, ay valla bravo bacım. muhteşemsin. bu konudaki puanımı gerçi o fikirsiz anne monica'nın sezon finalinden bir bölüm önce hepimizi dağıtmasıyla verdiydim. o herşeyi halleden fiona gidip de, çocuk fiona'nın dehşet içindeki donup kalmış bakışlarını uzun süre unutamayacağım. helal.

haftaya görüşürüz en sevdiğim televizyon ailesi! yalnız unutmayın, siz bir komedi dizisisiniz benim için. lütfen bu sınırı koruyun çocuklar.