12 Eylül 2012

[Ode to Gökhan Kırdar.]

herkesin hayatında belki bir belki de birkaç şarkı vardır ki uzaklara bakmasına, gözlerini kaçırmasına sebep olur. öyle bir şarkıdır ki o, gözlerini kaçırdığını anlar, bu şarkı onun için o şarkı demek der, birşey yokmuş gibi davranıp şarkının bitimiyle karşınızdakinin ruhunun yuvasına dönmesini beklersiniz. ya da bunu göremiyorsanız onunla konuşursunuz ama nafile, ruhu orada değildir ki cevap versin.

benim de kulaklarımda bazı melodiler çınlıyor. hatta öyle ki, requiem for a dream misali, şarkıyı duyar duymaz kanıma karışıyor, göz bebeklerim büyüyor, bütün kontrol mekanizmam sıfırlanıyor da dizlerim titriyor. işte, ruhum gidiyor benden, bilir misiniz o duyguyu?

yalnız benim kulağımda çınlayan melodiler arasında bir gökhan kırdar melodisi yok. ama öyle ilginçtir ki, ben ne zaman bu sakin, dingin, hüzünlü adamın sesini duysam, ruhum bir gezintiye çıkıyor. üstelik şarkı bitiminde dönecek gibi bir gezinti de değil bu sefer. çok, çok garip.

kayda geçmek istedim.