17 Eylül 2012

[Olmasın dileklerinin yetersiz geldiği günler.]

dün resmen yorgunluk ve miskinlik sebebiyle iptal ettiğim programımın yerine kendime haftalık kıyaklar silsilesi içerisinde kuaföre gittim dostlar. oradan mutlu mesut çıkıp uça uça eve doğru yola koyuldum. cennet gibi bir hava. dostla kahvaltı. kendine treat ve en son miskinliğin doruklarında eve dönmenin heyecanı esnasında aklımda newsroom'dan bir bölüm daha izlemek, kitabıma başlamak, çiçeklerimi sulamak gibi düşünceler vardı. ama ne olduysa oldu, takside taksici radyoyu açtı.

cnn radyoda türkiyeden haberleri dinleyerek geldim tüm yolu. dinlerken aklımdan geçenleri paylaşmak istedim burada. bir arkadaşım hep şöyle der, yahu dizilere filmlere çok atar yapıyorsun, ya da senin sayende ben de başlıyorum, keşke biraz da siyaseten anlatsan bazı şeyleri. kulağı çınlasın. ama benim söyleyeceklerim politika üstü. en azından olmalı. bilemiyorum...

sıcak çatışma. temas. operasyon. roket atar. ağır silahlar. pusu. mayın. uzaktan kumanda. başsağlığı. devlet erkanı. şehit yakınları. öksüz. yetim. eşi. nişanlısı. abisi. oğlu. vatan sağolsun. sınır ötesi. kara harekatı. memleketlerine getirildiler. kalabalık. acı. gözyaşı. ayakta zor duruyordu. baygınlık geçirenler oldu. bayrağa sarılı. kortej. cenaze arabası. saygı duruşu. askerler. militanlar. acı haber. ateş düştü. ocak.korkulan oldu. lanetliyoruz. sonunu getireceğiz.

ben küçüktüm, bunları duyardım. şimdi benden küçükler can veriyor. hala duymaya devam ediyorum.

görev odaklı çalışır benim aklım. çözüm sunulamayan dallar, uzun vadede binlerce bilinmeyene endeksli planlar, çözümü aktif olarak elimden geçmeyen sorunlar rahatsız etmiştir oldum olası beni. bu yüzden siyaseten aktif olamam mesela. bu kadar uzun vadeli ve başkalarına dayalı bir iş güç silsilesi ruhumu tüketir. ya da sosyoloji bilimi beni gerer hep. çünkü gözleme analize dayalı, kısa vadede az input'lu bir iş olmadığı gibi, uzun vadede kıymeti bilinmeyen bir bilim, yapamam. duvarlara anlatırım derdimi, suya içimi dökerim, kağıtlara kendi kendime yazarım da, gözünde ışık görmediğim insanla çabalayamam mesela. çabalayanı takdir ederim. ama ben yapamam. yapsam da sevemem. biliyorum, birileri yapıyor, seviyor, çabalıyor. olmuyor.

ama böyle olmaz. böyle toprak soğuk. kalp serin. eller buz. olmaz. olmaz... abim, kardeşim, babam, nişanlım, kocam, dayım, amcam, kuzenim, arkadaşlarım, dostlarım, tüm saydıklarımın tüm saydıklarımı. olmaz böyle. bu kadar da olmaz yani. olmasın artık.