07 Eylül 2012

[The Closer: Epilogue.]

aklımda başka bir yazı vardı ama bu aklıma düşünce onu yazmam imkansız. yani şu an elimde çift kaşarlı bir tost var, o bile boğazıma dizildi düşününce. alacakları olsun! peh! neden bunu bize yaptınız hainler! drop dead diyorum size başka birşey demiyorum. neden bahsettiğimi soranlara da şu kadarını söyliyim: the closer'dan bahsediyorum tabii ki de. son bir kaç bölüm kalmış, leak'i bulduk bulucaz, pope göt göt davranıyor, istifayı absıp çoluk çocuğa karışıcaz, yuvamıza neşe gelicek derken what kind of sorcery is this? gabriel'in çok afedersin aklının bilmemne tarafında olmasından mütevellit lümbür lümbür heeerşeyleri dostuna anlatmasından kaynaklanan tüm sezonun entrikası bitti bitecek derken, willie ray the brenda'nın annesini siz nasıl öldürürsünüz kardeşim!

önce kanser hastalarını konu alan bir bölüm yaptınız. brenda'nın son dakikada ağladığını, kapattığı davasında şüpheli gördüğü doktora yalvarmasını izlettiniz, randevuyu koparttınız. üzüldük ama kabul. çarpıcı bir bölümdü. bambaşka bir açıydı, uyku kaçırandı. hele de doktorun siz bu hastaların neler yaşadığını hiç umursamıyorsunuz demesinden sonra brenda'nın arkasını dönüp asansöre koşar adım binmesi bin bir kelimeden daha ağır koydu bana. kıyamadım. hiç kıyamadım.

ama. 19. bölüm olmadı. hiç olmadı. ben bu diziyi 7 sezon bunun için izlemedim. brenda babasının kurtulduğuna sevinemeden, annesinin bir dakikan var mı sorusuna evet diyemeden, sabah kahvaltı saadetine varamadan willie ray'i uyandırmaya gittiğinde onun gözlerini sakince duvara dikmiş, ağzı hafif açık halini bulmamalıydı. o an, kyra sedgwick beni öldürdü. 7 yıl boyunca tanık olduğumuz o soğukkanlı kadın uçtu gitti, geride bir kabuk kaldı, yüzündeki bakışı unutacağımı, unutabileceğimi sanmıyorum. tıpkı willie ray'in son halini unutamadığım gibi. sonra fritz diye feryat figan bağırması, fritz'in onu kucakladığı gibi orada çıkarması. çok kötüydü a dostlar. brenda, kyra, ufacık bir kadın oldular o sahnede. çok çok acıydı. üstelik tüm bunların son saniyede gerçekleşmesi ve bölümün çöt diye tam oracıkta bitmesi hiç hoş olmadı açıkçası. what is this??

sonraki bölümün sonunda ise, she needed a minute but I didn't have it, now I might use a minute deyip hıçkırıklara boğulması... yeminlen kelimelerin bittiği yerdeyim. fritzy, bir dakika konuşabilir miyiz dediğinde önce hayır deyip, sonra özür dileyerek derhal onun yanına gitmen, dikkatlerden kaçmadı brenda. o stroh'un götüne koyuşumuz çok afedersin muhteşemdi. patlasın silahlar. gebersin ezik. oh çok iyi oldu. oooh. aaa seni de bundan sonra savcılık saflarında görüciiz ya pek heyecanlıyım. bu ezik kadın da bu işi kıvıramaz. bir teeğnk yie brenda değil yani. son olarak da geliyorum hediyene. çanta muhteşem, içi daha da muhteşemdi.

dear deputy chief brenda leigh johnson, thank you for seven great seasons. teeğnk yie.