17 Eylül 2012

[The Newsroom: velkam hoğm yepyeni dizim!]

öncelikle söze şöyle başlayayim efendim: insanın fragmanını sevdiği filme gitmesi ayrı bir olay, kıymet verdiği insanların ya bu filmi izlemelisin demesi apayrı bir olay tartışmasız ki. hele de bu bir film değil, diziyse baya baya önem kazanıyor bu öneriler! yani sırf beğendim diye oturup dizilere başladım, çok keyif de aldım da, ille bir boka bağladı dizilerim çok afedersin. ya iptal oldu, ya sezon finali saçmaladı. ya ilk bölümleri muhteşem oldu devamında sıçtı batırdı, ya da başta baydı, tam ben baydım bıraktım, olaylar olaylar üstüne patlatıp beni ezik gibi ortada bıraktı. bu sefer azizim, on numara bir şekilde bir diziye başladım ki çok mesudum. buradan m'ye selam ederim, you rock beybi!

şimdi geliyorum esas mevzuularaaaaa. ben bu diziye bayıldım dostlar! çata çata çata olaylar ardarda geliyor, tıkır tıkır takip ediyorsun, üstelik de vıy vıy karakterler içimi baymıyor! burada bir çekince koyaraktan daha 2 bölüm izlediğimi belirtiyorum ama yine de çok mesudum bu baymayan karakterler silsilesinde. maggie'nin mıymıyımsı halleri bile dokunmuyor. herkes oturmuş konseptine. üstelik konu da çok ilgi çekici. açıkçası vay efenim haberler nasıl hazırlanır filan diye meraklarımdan izlemiyorum ben bu diziyi. sadece bir haberi ilk alanın nasıl hissettiğini düşünürdüm hep, burada birşeyler hissedildiğini değil düşünüldüğünü görüyorum, çok farklı oluyor, bu yüzden izliyorum. tabii bu dünyayı hiç merak etmiyorum dersem koccaman bir yalan olur. neyse efendim, dün de şunu hatırladım ki sevgili will, meğersem pleasantville'deki ressam amcaymış. araya dipnot: bu filmi heeerkes izlemeli. hayatın duygulardan arındırıldığı bir siyah beyaz filmde, hissetmeye başladıkça film renkleniyor. çok çok keyifli. biz sanıyorum lisede giver'ı okurken ardından da bunu izlemiştik. çok keyiflidir bir kere daha vurgulayıp kendime geçiyorum.

bir de tabii şunu vurgulamalıyım: dizinin konusu, süper bir amerikan havadisleri tadında. yani oradaki haberleri 2 yıl sonrasından alıyor olmak çok keyifli. hele de tüm bu gelişmeleri takip eden bir insansanız. oil spill'i amaaan bişiy değil patlama olmuş deyip sallamayan dan'in göt olacağını bilmek paha biçilemiyır. o derece.

karakterler hakkında yorum yapmam gerekirse şimdilik favorim charlie. adam süper süper süper. aradığım atarlı marine amca profili bu yemin ederim! kendisinin bağırığ çağırıp yes please diyerek bir kere daha içki istemesi çok tatlıydı. 

geliyorum dizinin romantik merkezine. efendim şimdi tam neler olacak bilemiyorum ama şimdi gördüğümüz kadarıyal mac (üzgünüm beybi, adın çok uzun bu şekilde kısaltıciim adını) ve will'in ilişkisine inanamıyorum dostlar. will değil mac aldatmış da bilmem ne ayrıntılarını geçiyorum, orada bir e-mail epic fail'i yaşanacağı belliydi, böyle yersiz ve bariz bir şekilde yapmaları böyle kurgusu olan bir diziye yakışmadı. 

aaa dur hemen aranağme yapayim: mac sen ne çılgın bir kadınsın anacım! cesaret etmek değil, aklımdan geçirmeyeceğim yerlere gidip maceralara atılman karşısında şapka çıkarıyorum. siz de çıkarsanız iyi olur a dostlar. 3 kez vurulmuş da, yıllardır uyumuyormuş da filan, keşke bir bölüm kendi kabuslarına da tanık olsak, ne güzel olur. şööyle post bilmemne stress order tadında hareketler bekliyorum entrika olay muamma hastası dizici benliğimle.

geri dönüyorum will ve mac'e. allahım yarebbim iki tane uymayan insan seçin dünyadan deseniz ben heralde bunları seçerdim! kadın fişekli haberci, adam atarlı sunucu. tabii bu kısımları biraz geçiyorum, olabiler. ama şööyle bir bakınca hiç hiç yakıştıramadım yani. misal borgias'da cesare'yi beğeniyoruz. lucretia'ya bayılıyoruz. ikisinin kardeş olduğunu da biliyoruz elbet. ama artık bir arada görmek istiyoruz! ama will ve mac arasında hiiiç oluru yok yani. biraz çekim kuvveti, biraz gerginlik havalarda uçuşsun desem o da olmuyor. neden? will, bebişim seni sevsem de, she is way out of your league! désolée. tabii bu noktada ben bu kadar kafamda kurduğumu ilk kez fark ediyorum. iki dawson's creek izliyim de kendime geleyim demem mümkün. ama yine de. göz var nizam var azizim.

sonuna bağlarsak: bu gece bir bölüm daha patlatıciim. meraktan da ölüyorum bakalım sırada ne var diye. dün gece bilmemne güzellik üçüncüsü kız beni gülmekten öldürdü ama bu sefer hardcore bir canlı yayın tartışmasına hazır ve nazırım. haydi hayırlısıııııı.