24 Haziran 2014

[Maleficent.]

en sonunda bir masalı da başka bir karakterin gözünden dinledik ya, valla artık huzura erdim desem yeridir!

evet dostlar maleficent'tan bahsediyorum. once upon a time'ın bu iş üzerinde bir etkisi var mı bilemeyeceğim ama kim bu filmi düşündüyse allah razı olsun. hep iyi karakter gözünden yazılan kazananlar tarihinden içimize fenalık gelmişti yetişkinler olarak.

efendim film uyuyan güzeldeki kötü cadı maleficent'ın (bundan sonra m diye bahsedeceğim yazmak çok uzun) nasıl m olduğunu anlatıyor. görünüşe bakılırsa onun kanatlarını kesip alan çocukken aşık olduğu çocuk, bütün bunları kral olmak için yapmış. tabii ki m bu durumu öğreniyor ve yaşadığı harika ülkeyi (krallığı) korumak adına heryeri dikneli tellerle çeviriyor. gudubet kral geçmeye çalışsa da tabii ki m'in sihrinden güçlü olamıyor. yıllar geçiyor ve kralın bir kızı oluyor. aurora the uyuyan güzel. m bu kıza bir lanette bulunup uyuyacaksın filan filan diyor. bu kısmı biliyorsunuz. bilmediğimiz kısım, m yıllarca aurora büyürken onu izlemesi, gözetmesi. dolayısıyla bir noktada pişman olup laneti çevirmeye çalışsa da başaramıyor. velhasıl, aurora'yı uykularından uyandırmak için kendi hayatını tehlikelere atıp şatoya giriyor. anam bir kavga dövüş derken kapana kısılıyor. bu noktada filmin başından beri beklediğimiz an geliyor ve m kanatlarıyla kavuşuyor.

burada ayrı bir paragraf açmak lazım. kral oğlanı m'in kanatlarını kestiğinde duyduğumuz çığlık beni derinden etkiledi. sadece m kanatlarını kaybettiği için değil elbet. o çığlığı ben mighty heart'ta da duymuştum. ürperdim. dondum kaldım. çok üzüldüm çok. angelina jolie'nin oyunculuğu daha çok bilinsin isteyenler derneği başkanı olabilirim. bir insan gerçekten kötü cadı olmak için yaratılmış olabilir mi? bu arada angelina jolie bu kadar zayıf mı gerçekten? dilerim böylesine zayıf değildir ve bir makyaj hilesi ile başbaşayızdır. kadın adeta kanatlarıyla bir olmuş bir fairy. inanılır gibi değil. kötü kadın gülüşü attığı anlardan aurora'yı şevkatle izlediği dakikalara kadar keyifle izledim filmi.

şimdi burada ayrı bir parantez açıyorum. efenim filmde aurora'nın (a diyeyim bundan sonra bunu yazmak da çok uzun) hayatını uzaktan izliyor m. tabii bu ne demek? bir de bebeklik evresi gerekiyor. şöyle birşey öğrenip adeta bir sevgi pıtırcığı oldum. meğersem sete bir sürü bebek gelmiş gerekli sahneleri çekmek için. ama angelina jolie tam kostüm ve makyajla tabii. boynuzlar siyah gözler filan fıstık. tüm bebekler korkuyor ve ağlıyormuş. tek ağlamayan bebek kendi kızı olduğu için filmde onu oynatmışlar. ay ben bunu duyunca pür dikkat kesildim bakalım çocuğuna bakan anneyi görebilecek miyiz m'in bakışlarında diye. bebeği kucağına alırken o anne tutuşu resssmen gözlerimi yaşarttı. natalie portman'ın oscar konuşmasında söylediği gibi, galiba bir kadının en büyük rolü annelik oluyor. canım benim. pek sevindiğimdir.

peki verdict nedir, izleyelim mi RDIM derseniz, derim ki durmayın izleyin! biraz da kötülere hak verelim, biraz da insanoğlunun prenslerinin ne kadar açgözlü olduğuna ilişkin bir masal görelim. belki de gerçekçi olan ve çocuklarımıza anlatmamız gereken bu versiyondur. siz ne dersiniz?