24 Haziran 2014

[The Normal Heart.]

yangın var diye bağırmama çok az kaldı! allahım birkaç seferdir izlediğim her mevzunun içinde aids var içime bunaltılar geldi ya!

evet efendim geçen entry'lerden birinde bahsettiğim dallas buyers club üzerine bir de normal heart izledim geçenlerde. aslında çok da üstüste olmadı ama konu o kadar sıkıntılı ve aslında zıt kişilerin perspektifinden ki, beynim başım patladı desem yeridir.

resssmen ülke içinde binlerce insanı öldüren bir hastalık var, kimse bu konuda bir bok yapmıyor. araştırma fonu bile ayrılmıyor. araştırma diye insanlara ilaç veriyorsunuz, insanlar patır patır ölüyor. o kadar içim sıkıldı ki size anlatamam.

efendim normal heart'ta gay community arasında yayılan aids anlatılıyor. başrolümüz aman gençler dikkat edin, bu mevzu cinsellik ile yayılıyor galiba derken, diğer oyuncular biz cinselliğimizi yaşamak için yıllarca mücadele ettik, şimdi yeniden tabulaştırmayacağız bu durumu diyor. indeed iki tarafı da haklı bir tartışma. ama meanwhile, insanlar ölüyor.

oyuncular arasında jim parsons var ve kendisi sadece telefon rehberindeki kartları alıp çekmecesine atarken bile yüzündeki hüzünle kalbimi yeniden fethetti. mark ruffalo kızgın olmakta haklı ve insanları fişeklemeye çalışan gay yazar rolünde, para pul derdi yok. ama tabii işi filan devlete bağlı olan insanlar endişeli yaklaşıyor bu tutuma. bir yandan da mark ruffalo'nun sevgilisi cağnım süpermen var, matt bomer. bu çocuk da aids olduğunu öğreniyor ve tüm süreç boyunca mark kendisine hep destek veriyor. bence filmle ilgili en etkileyici şey, devletin umursamaz tutumu. bunun ötesinde etkileyicilik hastalığın korkunç evrelerinde verilen destek. oyunculuk bağlamında ise kimse kusura bakmasın ama insanın dikkatini çeken tek bir isim var, o da matt bomer. dağ gibi süpermen eridi bitti film boyunca valla içim parçalandı. bir de tabii ki julia roberts bu hastaları tedavi etmeye çalışan tekerlekli sandalyeye çocuk felcinden dolayı mahkum kalmış doktor rolünde. çok büyük bir oyunculuğu yok açıkçası. ama kendisine fon sağlamayan yetkililere öyle bir feryat figan tepki koydu ki, durdurup alkışladım ekrana filan sarıldım.

overall, film oldukça bunalımlı sonlarına doğru. üstelik pek de bir değişiklik olduğuna nail olamıyorsunuz. verilen sayılar sadece durumun vehametini göz önüne seriyor. o yüzden bu sıkıntıya hazırlıklı değilseniz izlemeyin derim. ama yakın tarihteki devletin büyük epic fail'ine tanıklık etmek açısından son derece önemli bir film. izleyen izlesin, merak edenlere bilmeyenlere anlatsın.