05 Kasım 2012

[Baligi kafeste tutmak: Utmost cruelty.]

Ne zaman bogazda yurumeye baslasak bogazin kendisinden de cok gordugumuz nedir acaba diye sorsam, akliniza ne gelirdi? Ben sahsen cevap hakkimi balik tutanlardan yana kullanacagim. Sadece ayakta durabilecek kadar kiyisi olan tum yerler balik tutanlarla dolu, inanilmaz bir aktivite. Bir kere babamla baliga ciktigimizi hatirliyorum. Tabi onunla minik kayigimiza binip bir baska bogazda, fenerin aciklarinda bu macerayi yasamistik. Inanilmaz bir lodos vardi ve capari usulu balik tutmak, ellerimi kesen misinalarla birlikte benim icin tarih olmustu dogrusu. O yuzden hep ozenirim elinde oltayla balik tutanlara. Hatta oyle ki, minik sandalye takimi, termosu, sirt cantasi, bunun icin kiyafeti pantolonu bile olanlara da hayranlik duyuyorum dogrusu. Ama hic bir zaman da kalkip bir balik tutanin yaninda yerini almamisimdir o ayri. Ustelik o yeri bir alsam kimbilir neler ogrenecegim? Toplumun her kesiminden insan var burada. Ogrencisi, ev hanimi, muhasebecisi, ogretmeni, isadami, doktor, muhendis, herkes hep burada!

Yalniz simdi oturdugum yerde onumdeki balikcilari izlerken, hatta daha oncesinde -hemen hemen 15 dakika oncesinde sahile dogru inerken- neden hayran oldugum bu insanlarin arasina girmek istemedigimi, neden bir turlu kanimin isinmadigini anladim. oncelikle yemden bahsetmek lazim. yem olarak balik kullanilmasi beni cok rahatsiz ediyor. tamam, baliklar da balik yiyor ama ayri ayri turleri var onlarin ve turler arasi bir besin zinciri oldugunu dusunmeyi tercih ediyor/seviyorum ben. pek mevsimlerini bilmem ama ornek vermek gerekirse sardalya tutmak icin yem olarak sardalya atmak cok vahsi geliyor bana. bir tur kendi icinde bu kadar birbirine dusurulmemeli yani. ne bileyim. ikinci ve daha onemli neden balıklar tutulduktan sonra o plastik kavanozlarda bir gidim su icinde saklamak o baliklari. taze kalsin diye... iste bu, bunu asla kabul edemedigimi anladım bugun. cok hastalikli bir durum bence. bu kadarı cok bencil, bu kadarı cok dusuncesin. ne bileyim sogutucu al, buz gotur onun icinde sakla arkadasim. bir gun kalsin yani, hemen zehirlenmezsin ya. simdi diyeceksiniz ki vejetaryen misin? degilim. et yerim, tavuk da yerim, balik da yerim. ama yine de o baliklarin oracikta kendi kaderlerini cirpinarak beklemesi beni uzuyor. olecegini bilen bir idam mahkumunu bir kafeste tutmak gibi. oldur artik. bekletme. end the pain, don't prolong it for heaven's sake. 


bu da boyle bir animdir dostlar.