17 Kasım 2012

[Desperation - Aziza Mustafa Zadeh.]

Gecenlerde i-pod'umu shuffle'a aldim. Bu cumle bile basli basina benim icin bir degisiklik aslinda. Cunku normalde yuz kusur listem mevcut olup, onlarin arasindan secerek dinlemeyi seviyorum. Bilinmeyeni beklemektense, belirli ve sevdigim sarkilarin kulagimda cinlamasi cok hosuma gidiyor dogrusu. Ama iste gecen gun, ne olduysa oldu, shuffle moduna gectim. Derken bu sarki calmaya basladi. Daha ilk notasinda vuruldugun sarkilargillerden bu sarki. Eric clapton wonderful tonight gibi, still got the blues gibi filan. Ilk notada uctuuum gittim sayin seyirciler. Aziza Mustafa Zadeh'ten desperation'i teee bu zamana kadar kesfedemedigime kizdim baya. Ama dedim ya, blame it on my lists deyip kapattim hemen konuyu. Iste o zamanda beri bu sarki surekli kulagimda. Ucuslardayim ama oyle boyle bir ucus degil, ruhum benden cikiyor da dunyalari geziyor gibi. Olsem, mutlu olecegim. Sarki bitmese ruhum hic donmeyecek. Zaten meyilli ya yolculuklara, bedenim bir deniz anasi gibi gitmesi gereken yerlere suruklenirken, ruhum galaksiler arasinda hopayip ziplayacak. O sebepledir ki arasira durduruyorum sarkiyi. Fazla uzaga gitmemek lazim bir yerde... Neyse efendim, bu sarkiyi dinlerken bende uyanan hisleri dinlediniz. Simdi bir de sozlerinden bahsedeyim. Sarki aziza'nin umutsuzlugun nasil sarip sarmaladigini anlatmasiyla basliyor. Ama bu sozleri dinlerken bogulmuyor, tam tersi, sanki hic boyle birsey yokmus gibi keyfe variyorsunuz. Olumsuz bir hissi, muhtesem notalarla ormus kendisi. Boylece bir duygudan digerine sadece taniklik yapiyor, hepsinden bir tat alip yolculugunuza devam ediyorsunuz. Sarkinin bir noktasi geliyor ki, bu nokta en vurucu yer. Seni yalniz birakirsam beni affet, muzik aski benim icin daha guclu, hayatimi degistirmeye calismiyorum cunku bu benim kaderim diyor Aziza. Ustelik bunu kaderine boyun egen mutsuz kadin olarak degil, kadere sarilip onunla mutluluk sarhosu olan insan edasiyla soyluyor. Dusunebiliyor musunuz? Gun icinde saatlerini harcadigi, meslek olarak yaptigi seyin kaderi oldugunu anlamis. Kabul etmis. Bundan mutlu. Aziza'da cogu tas yerine oturmus. O kulaginda melodilerle yurumeyi buyuk asklarina tercih etmis. Dusunebiliyor musunuz? Hayatta boyle bir noktaya varmanin hazzini hayal edebiliyor musunuz? Dusunuyor, hayal ediyor ve icimde aldigim her nefesle koruklenen bir alevle kiskaniyorum. Sonra play'e basiyorum. Cunku butun bu hislerden sonra yolculuk yapmak sart. Sonra pause'a basiyorum cunku cok uzaklasmamak lazim. Sonrasi ise yine dusunceler, hisler. 

Keske hic duymasaydim bu sarkiyi.