11 Şubat 2013

[The Carrie Diaries: Başlamak ya Başlamamak.]

Carrie Diaries'e baslamak istiyorum ama dizi yayindan kalkarsa diye elim yuregimde endise dolu bir bekleyisle ilk sezonunu atlatmayi bekliyorum. Tabii baslayacagim her dizi icin boyle bir endise var icimde. Hele de son bolum cekildikten sonra iptali ilan edilen diziler en aciklisi. Cunku ilk sezonun sonunda ikinci sezonun zemberegini kuruyorlar ve o sekilde bitince dizi, hink diye elin bogrunde kaliveriyorsun, misal the secret circle. Iptal edildigi sezon finalinden once belli olan diziler daha sansli tabii. Her dugumu cozup bitiriyorlar genelde. Ama o zaman da, ee hersey cozuldu, bir engel yok, karakterlerimiz naapicak acaba diye bir merak kokleniyor icine, misal ringer.

Ama carrie diaries'de soz konusu olan apayri bir durum. Bu hikaye adi uzerinde carrie bradshaw'un hikayesi. Dusunun bir. Bu durumu tartin. Anlamaya calisin. Alti sezon, iki filme yayilmis, yillarca belki de bininci tekrarini izledigim, hala agladigim, hala guldugum, an gelip carrie'nin kafasina cicek gecirmek istedigim, an gelip big'e savurdugunu nikah buketine hickirarak agladigim dizinin en basina donuyoruz bu diziyle. Ground zero. Eger guzel olmazsa, kotu olursa, ya da guzel olup yarida kalirsa yuregime iner kesin. O yuzden bir sure daha reytingleri takip etme taraftariyim galiba. Bes bolum bitti, sezona tamamlayalim, elbet baslayip bitirmesi kolay.