17 Mart 2016

[Çağan Irmak.]

çağan ırmak'a sevgim ne ıssız adam'dan, ne unutursam fısılda'dan ne de son dönem herhangi bir filminden gelir. kendisini çilekli pasta'dan beri severim ben a dostlar. mustafa hakkında herşey'le bambaşka kafalara ulaşmış, babam ve oğlum'u sinemada 2 arkadaşımla izlerken kahkahalarla eğlenmiş (evet, sinemaya gittiğin arkadaşlar da çok önemli. ama açeydim gollarımı'nda göz yaşı döktük tabii, abartmiyim), ulak'ta adeta ermiş gibi hissetmişimdir. ıssız adam'ı atlas sinemasında izledikten sonra çıkarken hüzünlü hüzünlü pasajın girişinden çıkışım hala aklımda. karanlıktakiler'i izlerken ne kadar bunaldığımı hatırladığımda yeniden bunalıyorum, ne yalan söyleyeyim? derken prensesin uykusu, derken unutursam fısılda (evet, ilk yarısında biraz baydım ve sonunu tahmin ettim ama olsun, melodramlara varım) ve neredeyse 15 yıldır takipteyiz kendisini.

ama benim asıl bahsetmek istediğim çağan ırmak eserleri bir başka. çağan ırmak, çilekli pasta'dan bile önce günaydın istanbul kardeş'tir çağan ırmak. asmalı konak'ta orta sonda lgs'ye girdikten sonra arkadaş partisinde elimizde kaçak aldığımız biralarda sezon finalinden bir önceki bölümü hep beraber izlemektir çağan ırmak. yol arkadaşımda kıhkıh gülmektir. ama herşeyden öte, çemberimde gül oya'dır. her cuma yurtta ağlaya ağlaya mehmet ve yurdanur'un hikayesini izlemektir. suna abla, sultan, sema'nın hayatlarına konuk olmaktır. zarife'yle ümit'in aşkıdır. candır can!

işte tüm bunlar aklımda ve hatta kalbimdeyken, çağan ırmak isimli etkinliği öğrendiğimde hiç düşünmeden bilet aldım. çağan ırmak film ve dizi müziklerini çaldılar.

ulak'la başladı, babam ve oğlum'un meşhur acıklı sahnesiyle devam etti derken çemberimde gül oya'nın jeneriğiyle gece başladı. ben bittim. gözümde süzüm süzüm yaşlar süzüldü nedense. öyle güzeldi ki...

konserle birlikte birçok insanı da görme fırsatımız oldu. misal:

gökçe bahadır: dert bende ve bana yalan söylediler
yetkin dikinciler: bir şans daha
goncagül sunar: beni benimle bırak ve çemberimde gül oya
gizem erdem: gel ya da git
tuğrul tülek: prensesin uykusu
halil sezai: yalnızım ben

gecenin bombası ise bambaşka biriydi.

ışıl yücesoy.

hani bazı insanlar vardır, tanımadan seversiniz. oynadığı karakterden kötülük akar, gözünüz değince bile rahatsız olursunuz. oynadığı karakterden sevgi akar, sarılıp teselli etmek, derdine ortak olmak istersiniz. işte o ışıl yücesoy.

sesini sevdiğiniz insanlar vardır, bir de sesinin tüm ruhunuzda çınladığını hissettiğiniz insanlar vardır. tek şarkısını binlerce kez dinleseniz yine yetmeyecektir. ama aslında her ne şarkıyı söylerse söylesin, dinlemeye hazırsınızdır. işte ışıl yücesoy az bulunan o insanlardandır benim gözümde.

yakın zamanda ailesinde verdiği kayıpları gazetede okumuş, çok üzülmüş, konserde göreceğimi hiç tahmin etmediğim ama fırtına gibi karşımıza çıkan kadın.

ışıl yücesoy.

anlamazdın'la sahneye girdi (bu şarkıya cemal hünal başladı, kim söylemeye cesaret edebilir ki binlerce kez ayla dikmen'den dinledikten sonra derken o sahneye girdi.), kirli beyaz kedi'yle indi. herkesle beraber bir mazi bin hatıra söyledi.

tüm seyirciyi avcuna aldı, kucakladı, onun yaşına geldiğimizde onun gibi oluruz inşallah dedirtti.

ışıl yücesoy.

bir noktada çağan ırmak'la vals yapıyordu. benim gecem zirveye o noktada çıktı. sonrasını mutluluktan hatırlamıyorum inanın. once in a lifetime bir konseri yakalamış gibi çocuklar gibi şenim.

darısı başınıza.