21 Haziran 2012

[Ölçü birimleri ölçebiliyor mu?]

Birşeyleri ölçme biçme arzusuyla kavruluyoruz. modern insanın bu arzusunu anlıyorum anlamasına ama, çok çok garip buluyorum. ortak zaman ortak uzaklık ortak para ortak ağırlıklar oluşturmak güzel, kolay ve pratik. ama misal neden kilo değil? neden pound kilo ve bilimum ağırlık birimleri var? bu kadar mı ölçmeye meraklıyız diye düşünmeden edemiyorum. sakın şu an birisi tarihi olarak o ordan şu şurdan geliyorum demesin. biliyorum. sadece bir düşünce benimkisi.

misal incir çekirdeğini doldurmayacak kadar diyoruz, 3 adım atamayacak kadar yorgunum. omzumda tonlarca yük var. saatlerce beklettin beni. aramızda fersahlar var. 3 adım da uzak, fersahlar da. okyanuslar ötesi de uzak, İstanbul'un karşı yakası da. incir çekirdeği çok ufak, ceviz büyüklüğünde yağmur çok büyük.

oysa bence çok net bazı tanımlar, mesafeler. göremiyorsan, uzaksın. görmek istediğinde gidemiyorsan daha da uzak. tabi bu demek değil ki her gördüğüne yakınsın. ve gördüklerini özlemediğin de bir yalan. nasıl gözünün önündekini özlemeye başlayabiliyorsan, yanındakine de bir o kadar uzak olabilirsin.

şarkıdaki gibi kavuşmak bir dakika ama kavuştuğuna doymak pek mümkün olmuyor o dakika içerisinde, hasret bir ömür.

şu hayatta elbette çözemediğim şeyler var. tanımlayamadığım, üstelik daha da tanımlamayı düşünmediğim, tanımlamanın aklıma gelmediği. ama bu dağınık yazı sanıyorum şunları söylemek içindi: insan her zaman hasret duyuyor özlediklerine. kavuşsa dahi devam ediyor o ayrılıktan sonra özlemin devam edeceğine ilişkin iç sesin sızısı. bitmiyor. ama bir süre sonra onunla yaşamayı öğreniyor. gürültüye sağır oluyor, günlük hayatına devam ediyor. bazen edemiyor  belki üzülüp. bazen. pek sık olmayan bir bazen. ama o bazenler gelince--

cabin crew slides arm and cross check.