11 Aralık 2012

[Güneş görmeyen şehirde, nasıl yaşanır?]

dün akşam homeland'i izlerken eileen hakkında düşündüm ve bambaşka yerlere vardım. anlatmak için çok kısa eileen'in kim olduğunu anlatmam gerekli.

eileen, amerikalı bir terörist. onu yakalayıp özel bir hapishaneye atıyorlar. orada hayatını sürdürüyor. derken bir gün, vereceği bir bilgiye ihtiyaç duyuluyor. ajanlarımızdan biri onunla konuşmaya gidiyor. bilgiyi veriyor vermesine ama, yanlış bilgi veriyor. çünkü tüm amacı, tüm gün güneşi ve gökyüzünü görebileceği bir odada oturabilmek ve odada kendisine sözleşmeyi imzalaması için verilen gözlükle kendini öldürmek.

izlerken birşeylerin ters gideceğini hissetmiş, ama yadırgamamıştım. onun yaşadığı hücrede onun yaşayabildiği süre kadar kalmak... güneş ve gökyüzü için neler yapardım bilemiyorum, ama bir daha geri dönmemek için eileen'in yolunu seçmek, uzak bir tercih olmazdı, doğruya doğru. ama aslında benim burada yazmak istediğim başka. o hücreyi yazmak istiyorum esasen.

terörizm. tüm devletlerin korkulu rüyası desek yalan olmaz da, geniş bir tanım olur galiba. çünkü terörü yaşamamış bir halk, böyle bir kabusun varlığından dahi haberdar olmaz, nasıl olsun ki? ama kırmızı ışıkta beklerken ölüme gidenlerin hikayesini, intihar saldırısından sonra vücudundan şarapnel parçalarıyla birlikte katilinin de kemik parçalarını taşıyan bir kadının hikayesini ve bizzat bombaların sesini duymuş bir insan olarak açıkça söyleyebilirim ki, kalabalık bir yerde o yerin açık hedef olduğunu düşünmek fobisi, çok ama çok zor. her zaman düşünmek değil elbette bu. ama böyle bir düşüncenin aklına gelmesi dahi, çok acı. o yüzden tüm bu korkuyu ruhlarımıza saran, derinlere sızdıran herkesin dünya üzerinden kaybolmasını istiyorum, yalan değil. ölsün yok olsun, parçalayın gibi iddialı bir dilek değil benimkisi. yok olsun, bir daha çıkamasın gibi sakince bir yerde tutabiliyorum galiba hayalimi. ama yine de ele geçirilen kişilerin insanlık dışı yerlerde tutulmalarına kesinlikle karşıyım.

işte homeland'i izlerken bu durumun dehşetiyle sarsıldım. güneşi 1 saat, o da binanın içinden görebildiğin bir hapishane insanlık dışı bence. hücrenin boyutu, metresi, şusu busu muhtemelen hesaplı kitaplı ve standarda uygundur diye ümit ederim. ama güneşi görmemek... bir insan bununla terbiye edilmemeli, diğerleri böyle bir cezayla caydırılmaya çalışılmamalı. yanlış. kim yaparsa yapsın, yanlış işte.