11 Mayıs 2014

[Aranağme 10.]

son iki saattir durmaksızın yazıyorum. doğrusu bilgisayarımın masaüstüne bir not sayfasına üç kelime not etmiştim. biri dollhouse idi, diğeri ise isviçre günlükleri. henüz isviçre günlüklerine sıra gelmedi. aklımda gezdiğim şehirleri yazmak var. ama meğersem uzun süredir içinde olan bir de merhamet hakkında birşeyler yazmakmış. üstelik onu yazmaya başlayınca hızımı alamadım. ne kadar çok işlemiş içime o final öyle!

yani overall, dollhouse ve merhamet üzerine iki saattir yazıyorum. insan hafızası ne kadar enteresan değil mi? kelimelerle dolu ama yine de hiç göstermiyor o kelimeleri siyah bir bardakmış gibi. ama sonra o kelimeler dökülünce bardağın içinden, sanki saçlarımı kestiriyormuş gibi bir his geliyor üzerime. artık başım daha hafif sanki. içim daha huzurlu. sanki kelimeler birikmiş de çıkmalarını ben engelliyormuşum bir süredi.

ohh, ne iyi oldu da yazdım bu gece yahu.