11 Mayıs 2014

[Çalıkuşu 29.]

[arka fona da bohemian rhapsody'i aldım tekrarda, yeminle yazdıkça coşuyorum, coştukça daha çok nefret akıtıyorum içimden, oh!]

delireceğim ya delireceğim. bu böyle giderse gerçekten kafayı yiyeceğim! 92 yıllık kitabın içine sıçmanızı geçiyorum da, bari sıçma seviyesini bir ayarlayın ya yeter! 

çalıkuşu için son birkaç haftadır büyük kampanyalar devam ediyor. malumunuz 2 hafta önce açıklandı ki dört bölüm sonra dizinin finalini yapıyorlar. bunun üzerine hayranları startv'ye filan mail atmaya başladı, twitter alemlerinde çalıkuşu fanları timur savcı'yı darlıyorlar. aslınd abu kampanyaya kesinlikle katılabilirdim ama yok, gerçekten yapamayacağım! bu şekilde gideceğine bitsin bu lanet dizi de ben kurtulayım ya bu nedir allah aşkına!

çalıkuşu kitabını o kadar çok severim ki, hemen her fırsatta kendisinin küçük prens gibi bir kitap olduğunu belirtiyorum benim için. feride karakteri o kadar kıymetlidir ki gözümde, zaten sırf onu harika bir şekilde canlandıran fahriye evcen'in feride'sini ekranda görmek için katlanıyorum bu diziye. ama artık bu kadrı da pes dedirtti allah kahretsin sizi! 

murat bey'in feride'ye yavşaması dizi bağlamında kabul edilebilir. ama artık feride'nin kamran'a ben murat'la evlenicem demesi filan ayılık yani bu kadarına pes! ya neriman götümün ucusun hala debeleniyorsun ya. yok efendim, kamran'ı kurtarmak için kamran'ı kendinden uzaklaştır. oldu bebeğim çünkü biz moulşn rouge'dayız, feride satine ve mıyış kılıklı kamran eziği de christian değil mi! 

yani velhasıl öyle bir hale getirdiler ki, kamran'ın asabının bozulup da azelya'yla birlikte olması sanki feride'nin suçuymuş. feride öyle bir yalan söylemese, herşeyi kamran'a anlatsa böyle bir şey olmazmış. ya götüm! gerçekten götümün de götü çok afedersin! böyle bir dünya yok. o kız kitapta kamran'ın ihanetini öğrendikten sonra anadolu yollarına düşüyor bre senaristler, siz nasıl bir böyle bir twist yapıyorsunuz? tüm hikaye kurgusunu tam tersine çevirin, iyice friends'e döndürün olayı. ay bayılıcam gerçekten sinirim tepeme çıktı delirmek üzereyim. 

şimdi son bölümün fragmanını da izledim ki tansiyonum 2086584 oldu yemin ederim! azelya yaklaşık 973905 bölümdür anladığımız üzere, gelip düğünü mahvedecek. bu zaten bizim kitaptan da bildiğimiz bir olay. ama bu sefer konsept çok farklı. kitapta kamran yurtdışında alemlerden alemlere akarken feride'yi aldatıyor, feride bunu düğün arifesinde öğrenip basıp gidiyor. ama dizide ne yaptılar? kamran bir önceki gece (ya da bir hafta önce, fark eder mi?) bir başka kadının yatağındayken, şimdi pişkin pişkin feride'yle evlenmelerde. muhtemelen can şenliğim, bok reçelim, patatesim böreğim filan diyor. aynı şey mi? 

şu dünyada en sevdiğim kitap karakterine, kitapta çektiği acılardan daha fazlasını da çektiriyorsunuz ya, gerçekten hakkımı helal etmiyorum! ha derseniz ki senin ne hakkın var RDIM, sana ne oluyor diye, tabii ki hakkım var. harcadığım zaman, sevdiğim karakter üzülürken hissettiğim hüzün ve dahi dizi kitaptan bambaşka yönlerde sıçmalardayken yaşadığım tansiyon zıplamaları karşısında bence biraz olsun hakkım var bu dizi üzerinde. 

finale doğru gelirken aklımı gerçekten kaybetmek üzereyim bu dizi yüzünden. reca ederim bitirin artık, bu çileyi çekmeyelim. fahriye evcen de çalıkuşu'nun tiyatro uyarlamasında filan oynasın, ya da film filan çeksin ben onu izliyim. yoksa yüreğim dayanmayacak.

bu arada dizinin devam etmesini dilemem için tek bir senaryo mümkün. gerçekten feride düğünü terk edecek ve anadolu macerasına atılacak. kamran da bir zahmet kıçını kırıp istanbul'da verem olmakla zayıflamakla filan uğraşacak. yoksa anadolu'da feride'nin peşinden gelip köy kahvelerinin önünde onu rezil etmesini filan görürsem gerçekten katil olurum. 

ama bu noktada bir de şöyle bir durum var bahsedilmesi gereken. şimdi bu noktada final nerede kapanacak? ilk soru bu tabii ki. yani en sonunda epilogue mu yapacaklar, feride şuraları buraları gezdi, en sonunda kavuştular diye, nedir yani? bir de gerçekten  böyle bir şey yapmak mümkün mü? sonuçta kitabın çeyreği filan kamran'la nişanlılık dönemleri olmakla birlikte, geri kalan tamamı anadolu maceraları. o kısmı epilogue'a sığdırmak imkansız geliyor bana. yoksa kanald birileriyle pazarlık durumunda mı? ama hiç sanmıyorum. oyuncular twitter'da son sahnemizi de çektik ühühühü filan diyor. öyle bir şey olaydı, duyardık sanki? 

bir diğer mesele de şu: bu kız anadolu'daki binbir yobazlıkla mücadele edecek aylar yıllarca. güzelliğinin başa bela olduğu, kadın olduğu için esamesinin okunmadığı, milli eğitim müdürlüğünde ayı ayı insanlara dil dökmeye dert anlatmaya çalıştığı, tek başına evlat edinen, savaşı yaşayan bir kadın çıkacak karşımıza. bizim halkımız bu diziyi izleyecek mi gerçekten, soruyorum size. bence böyle bir konu üzülerek söylüyorum ki tutmaz. çünkü çok üzgünüm bunu söylediğimiz için ama bizim de ortalama televizyon izleyicisi insanımızın içinde bir tutam yobazlık, bir tutam 'aman oturaydı oturduğu yerde'cilik, bir tutam da 'susup işine baksın o da canım sen de'cilik olduğu için, dizi gerçekten devam edecek gücü bulabilir mi ki? üstelik bu maceralar son derece pahalı olan setlerde geçecek muhtemelen. sonuçta savaş olacak, ayrı şehirler olacak filan. üstelik sadece feride üzerinde odaklanacak, konaktakileri görmeyeceğiz. türkiye cidden one man show'a hazır mı? bence değil. 

işte dostlar, tıpkı Angels in Manhattan bölümünden sonra steven moffat'a kustuğum nefret gibi bir entry ile daha beraberiz. overall, çok kızgınım bu diziyi bu hale getirdikleri için. oysa ilk bölüm ne kadar tatlı başlamış, minik oyuncularla dahi bizi fethetmişti, yazık! geldiğimiz nokta feride'nin aslında çekmemesi gereken acıları çekmesi ve müjgan'la hilmi cem'in evlenmesi. ay direniyorum direniyorum ama nereye kadar, sus sus çatladım artık vre yeter!

tabii ki finalden sonra -bu sefer finali tamamıyla izler, skim scan yapmam diye düşünüyorum- yeniden görüşlerimi yazacağım. o zamana görüşürüz diyor, güzel bir final olması -artık ne kadar güzel olabilecekse yani- dileğiyle sizi selamlıyorum dostlar.