17 Mayıs 2014

[Aşk Bu Değil. Ben Burada Değilim.]

ders çalışırken arka fonda akustikhane'den şarkılar dinliyorum. bir şarkı var ki, ilk kez duyduğumda kalbimi tekletti. öyle bir çarpıldım ki bu şarkıyla, beş dakika boyunca artık hangi dünyaları ve dahi hangi anıları gezdiysem, o beş dakika bittiğinde kendime gelmem uzun süre aldı. 

öyle çok sevdim ki bu şarkıyı, müslüm gürses'ten dinledim daha sonra. hatta bestekarı olan avni anıl yorumunu da dinledim. derken derken kendimi behiye aksoy versiyonu dinlerken buldum. inanır mısınız, zeki müren de söylemiş, ona da denk geldim. (zeki müren'in benim için yeri apayrıdır. gerçekten söylediği bazı şarkılar onun yokluğunda bir daha asla o kadar güzel söylenemeyecekler diye düşünmüşümdür hep.) son olarak ise tabii ki emel sayın yorumunu dinledim. (emel sayın'ı o kadar çok severim ki... bir insana boşu boşuna şark bülbülü denmiyor a dostlar.) ama işte olmadı, ilk vurulduğum versiyon kadar etkilemedi tüm bu yorumlar.

birsen tezer'in dünya güzeli sesinden mi, yoksa kanunun attığı çığlıklardan mı? gitarların o tok ve sanki insanın gönlüne dokunan tınıları mı beni böyle yaptı? bilemiyorum. ya da belki biliyorum da farkında değilim. 

farkında olayım ya da olmayayım, şu an arka fonda bu şarkı çalıyor ya, ben burada değilim aslında.

nerede olduğumu ise gerçekten bilmiyorum.