12 Mayıs 2014

[Once Upon a Time: S3E21-22 a.k.a. Season Finale]

hayır ya hayır kesinlikle ka bul etmiyorum bu olanları! o kadar sinirliyim, o kadar doluyum ki aklımdan geçen kelimelere ellerimin hızı yetmiyor! bu kadar aleni, bu kadar bile biLe lades, bu kadar pisi pisine olabilemez yani şu durum! ya allah kahretsin çok mutsuzum şu an ya çook!

neden mi bahsediyorum a dostlar? tabii ki once upon a time'ın sezon finalinden bahsediyorum. tabii ki beni mutsuz eden olan son 3 dakikada gerçekleşti. zaten bir süredir beni mutsuz eden dizilerim hep son dakikalarında patlatıyorlar olayları. ama yine de o ana gelmeden, belki biraz da hızımı alırım umuduyla, tüm bölüm hakkında yorumlarımı yapmayı bir borç bilirim.

tabii ki tüm eleştiri ve nefret oklarımı en önce emma'ya yönelteceğim. ya kadın, sen 2 sezondur, artık diyelim ki 2 yıldır bu maceranın içindesin. ya sen gerçek hayatta yaşayıp masal dünyasına dahil oluyorsun. ya hala anlamıyor musun ki, sihrin mihrin yokken geçmişe gitmek bi boka yaramaz? ya sen ne kafalar yaşıyorsun be kadın? geçmişi değiştirmenin sonuçları oılabileceğini hiç mrü hayatında duymadın mı gerçekten? soruyorum sana emma allah seni kahretsin, soruyorum hiç mi duymadın. ama yooooook, emma paşa hazretleri her boka bodoslama daldığı gibi yine bu işe de bodoslama adaldı ve haydi bakalım, büyük ışıklar saçan portala girivereyim dedi. babası telefonu zıngıl zıngıl arıyormuş, peeeeh hiç umrunda değil, nasılsa ms. her boku ben bilirim kendisi. nasılsa yanı başında süründürdüğü hook onu takip eder değil mi emma? kadir kıymet bilmeyen karı sen beni bir gün öldüreceksin bak buraya yazıyorum!

efendim neler oldu? tabii ki emma önden hook arkasından portal'a girdiler. vallahi buraları uzun uzun yazamayacağım. ama overall, emma anne ve babasının ilk tanışma anlarını mahvetti. sonrasında da tabii ki varolabilmek için bu boku düzeltmeye karar verdi rumpel'dan yardım istedi. emma'nın regina'yı evil queen olarak gördüğü anda içimin yağları erimedi desem yalan olur. öyle langır lungur konuşuyor regina'ya karşı, biraz ayağını denk alır belki diye düşündüm. oh çok iyi olur. ama aldı mı? nerde emma'da o akıl a dostlar nerdeee? neyse efendim rumpel'ın yardımıyla filan fıstık derken, tabii ki puppy love charming ve snow aşklarının başlangıcını yaşadılar. emma duygulandı filan bi olaylar oldu. velhasılı kelam günümüze dönmeyi başardılar. tam günümüze dönecekleri anda hook bak emma sihrini geri adın derken valla bir an için ayağında kırmızı rugan ayakkabıları göreceğiz sandım bu kadar çok there's no place like home geyiğinden sonra ama olmadı. bence o sahneye yakışanı true love's kiss ile emma'nın üzerine yapılan büyüyü geri çevirmesiydi ama yapmadılar. neyse dedim, önemli değil. bu mıymış karı günümüze daha fazla sıçıp batırmadan dönsün, başka birşey istemem. günümüze döndüğümüzde ise rumpel belle ile evlendi, yeni doğan charming oğlanının adını neal olarak açıkladılar filan böyle bir sevgi pıtırcıklığı modu yürüdü gitti. neal göndermelerini ekstra bayık bulduğumu söylemeden edemeyeceğim. vallahi o hikaye örgüsü hiç umrumda değildi benim. zaten bir noktada neal'ın ölüp, emma'nın hook'a yön alacağını tahmin ediyordum. neyse efendim, tüm bu dediğim sevgi pıtırcıkları yaşandı filan.

tüm bu esnada ben ne yapıyordum peki? tabii ki emma ve hook'un büyük fuck up'ının ne derece büyük olacağını düşünüp kafayı yemekle meşguldüm! ya geçmişte ölmesi gerek bir kadını kurtarıp, geçmişte sıkıntı yaratmasın diye geleceğe getirmek ne demek ya allahın cezaları? hadi emma bi sikim anlamamış şu geçen iki yılda ve bilimum büyü macerasında, ama sen de mi gerizekalısın hook allah aşkına! senin de mi beynin iki gram basmıyor ya bu nedir? orada öldürecektiniz o kızı yani bu kadar zor mu? ay emma sana zamanı değiştirme diyoruz sen geleceğe birini getiriyorsun, sen anandan da gerizekalısın yemin ederim! hayır bir de kız ailesinden anasından babasından filan bahsediyor. yani senaristlere de aşkolsun, hep aile aile geyiği yaptını, kadın çocuğundan ve kocasından hiç bahsetmedi bu nedir allah aşkına ya deliricem! ben sanıyordum ki bu kız bir büyücü çıkar da bizimkilerin başına yeni işler açar. sonuçta öteki sezon içinde kötü bir karakter lazım öyle değil mi? regina mutluluğu buldu, wicked öldü, bir kötü lazım öyle değil mi? bu arada rumpel da belle'den wicked'ı öldürdüğünü saklamayı başardı ama bence bu bok yine başına sarılacak onun ama haydi hayırlısı, artık öteki sezon göreceğiz. yani artık dizinin son 3 dakikasına girdiğimizde her bokun içine sıçacağınızı nasıl tahmin edebilirdim? dediğim gib bir bokluk bekliyordum bu kadar mutluluk üzerine ama, yani tanıklık ettiğimiz olay beni bayılttı. cidden. kanepeye iki seksen serildim olanları görünce. 

aaa peki emma gerizekalısı ne yapıyordu o ana kadar? binbir dorothy referansı, disney referansı ve dahi  geleceğe dönüş referansından sonra hook'la sohbet muhabbetlere oturan emma, hook'un onun için en kıymetli jolly roger'ını verdiğini öğrendikten sonra hele şükür ve hatta şükürler şükür hook'u öptü. direne direne kazandın be hook, direne direne yemin ederim! ne kıymetliymiş dudağın emma, adamı 40 bölüm süründürdün be allah seni kahretsin! adam daha ne yapsın diye sormuyorum soramıyorum çünkü senin için yapmadığı bok kalmadı. ve en nihayetinde emma anasının babasının yanında, bi elinde oğlu, dudağında sevgilisi hook, storybroke'ta yerleşmeye karar verdi. ama yok emma, bence sen nyc'e git orada takıl. tek başına otur. henry ev bakıyor, sen hala new york'tan filan bahsediyordun hani bölümün başına? ay hiç olmaz olaydı da tüm bunlar sen gidip orada oturaydın tek başına allahın cezası!

son sahnede ne oldu? daha doğrusu son iki sahne hakkında konuşmak lazım. ilki beni zıvanadan çıkaran durum tabii ki. emma, geleceğe beraberinde getirdiğpi kızı tabii ki granny's e getirmekte bir sorun görmedi. ne yani, masal diyarından gelen bir kız illa da bu insanları tanıyacak değil ya? sanki dizimiz ufak tesadüfler, pıtırcık aşk anları ve binbir rastlantıdan oluşmuyormuş gibi, o kızı oraya getirdi. kız regina'yı gördü korktu. emma da hemen kendisi st. emma olduğu için hemen ipleri eline aldı ve regina ile kızı tanıştırıp, kızın yüreğine su serpmeye karar verdi. hay senin yüreğine ineydi de gelmeyeydin be kadın! of. regina'nın karşısında çıkan kızı gören hook demesin mi marian diye! ya robin'in ölmüş olması gereken karısını çekip getirmişsin emma ya! ya ben sana ne diyim ya? ya ben sana ne yazayım da hıncımı alayım senden ya? 3 sezondur mutsuz olan regina, kötülükten iyi olmaya karar vermiş regina, oğlu için mücadele eden regina, oğlu için oğlunu kaybeden regina, herkesin götünü kurtarmak için tek sevdiği şeyi yıllar önce yaptığı curse'ün bedeli olarak feda eden regina, yapayalnız regina, sana büyüyü öğreten regina, ya senin oğlun henry'i pan'ın elinden kurtarmak için kıçını yırtan, tüm milleti kendine getiren, sürekli wicked tarafından duvardan duvara vurulan regina, senin fikirsiz ananın gerçek aşkının ölümüne sebep olunan regina, kalbi yeniden kırılır diye meant to be aşkının yanına gitmeye cesareti bile olmayan regina. ya bu kadın toplam 4 bölüm mutluluk yüzü gördü. daha 2 bölüm önce oğlu kendisini yeniden tanıdı.kadın daha kalbini yeni kazandı ya. ama sen ne yaptın emma? tek bir kahramanlık hareketi havan cıvan yüzünden bu kadının mutluluğunu elinden toplam 3 saniyede aldın ya? delireceğim ya! robin'e aşk olsun, karısını gördü hemen regina'ya sırtını çevirir gibi oldu ama devamını sanıyorum dördüncü sezonda göreceğiz. umarım kaldığı andan devam eder de, 3-5 ay sonrasında regina'nın yine yapayalnız hallerine tanıklık etmeyiz bu arada. ya emma sen ne yaptın ya?! hala i didn't know diyorsun elime boğuvericem seni huzura ericem. ben bu kadar delirdiysem bu kadın ne yapsın allahın cezası? 

yemin ederim eğer büyü gücüm olsaydı ellerimin ucundan çıkan alevlerde seni geberticektim şu an ya. yani bu kadar çaba, bu kadar fedakarlık üzerine mutlu olmayı hak eden karakteri yine mutsuz ettiniz ya, nerede bu masalın happily lived ever after ending'i ya, of! ya utanmadan bir de i didn't know dedin ya, bak düşündükçe kan beynime sıçrıyor. annenle aynısın işte. aynısın. ve bu kadın bu noktadan sonra delirim hepinizin ağzına sıçsa evde mısır patlatır, bira içerek izlerim artık hiç de umrumda olmazsınız. bu kadar olmaz ya, bu kadar olmaz. benim bu durumu sindirmem değil öbür sezonun başlangıcına, galiba dizinin final yapacağı (ve hiç yapmasını istemediğim, inşallah gelecekte 2817564 yıl sonra filan olur o final) ana kadar gerçekleşmez.

tabii efendim ben bu sahnede krizler geçirdikten sonra son sahne acayip hafif kaldı benim gözümde. regina umarım başka bir boklar daha getirmemişssindir dedikten sonra tabii ki esas suç mahaline dönd kameramız. ne bekliyorduk ki zaten başka? portal kapandığına göre ve herkes storybroke'ta olduğuna göre elbet birinin buraya gelip yeni kötü olması gerekiyor öyle değil mi? işte o kişiyi de karlar kraliçesi yaptılar diye düşündüm ben buz temasını görünce. ama esas şok edici olay once upon a time'ın kanalı abc'nin disney kanalı olması sebebiyle (aslında sonuç bu da başka bir açıklaması olabilir tabii, artık ortağı mı sahibi mi yönetici mi şubesi mi bilemeyeceğim. ama zaten böyle bir bağı dizinin ilk sahnesinde gösterilen mickey mouse oyuncağından anladık. üstelik disney'in star wars'un sahibi lucasfilm'i alması ile tüm internet alemi sallandığından, princess leia referansı yapılması şahsımı pek şaşırtmadı) disney'in son dönemdeki en popüler yapımını once upon a time'a dahil etmesi oldu. valla ben çocukken karlar kraliçesini okuyup çok etkilendiydim ama açıkçası frozen'ı izlemedim. ikisi aynı karakter mi bilemeyeceğim ama sürekli internet alemlerinde karşıma çıkan let it go ve elsa geyikleri karşısında inanın hiç bir fikrim yok. galiba once upon a time'a dahil edildiğinden mütevellit benim bu filmi izleyip konseptine hakim olmam gerekecek. gerçi daha önce frozen'a dair hiç bir şey bilmiyor olmam aslında çok güzel. çünkü izlediğimde sıfırdan once upon a time bağlantıları kurup kafamda istediğim yere oturtabilirim kendisini, bu ayrı bir mesele. bakalım, en sonunda beni frozen'a mahkum eden en sevdiğim dizi için bu filmi izleyeceğim. aslında çok karşı çıktığım bir konsept değildi ama hep izlemek için fırsat olmamıştı, hem de ben animasyon değil de gerçekten çizgi film seviyorum galiba. nemo'yu, shark tale'i, rio filan izledim ama açıkçası buz devri insanı olmadım hiç. dediğim gibi, kabul edip izleyeceğim artık, ne yapalım. sevdiğim dizi öyle istiyorsa so be it.

efendim krizlerimin sonuna gelirken hala emma'ya çok kızgınım. çok ama çok! yani regina benim bu dizide en sevdiğim karakter ve kendisinin mutsuz olması beni gerçekten çok üzüyor. çünkü bir şeyleri telafi etme yoluna giren herkesin en sonunda biraz olsun mutluluk hak ettiğini düşünüyorum. işte bu mutluluğu elde ettiği anda o mutluluk elinden alınırsa, ne olur? daha doğrusu olanların sorumlusu kim olur?  bence artık sorumluluk çabalayan kişiden çıkıyor bu noktada. ama bakalım yazarlar nasıl bir yorum getirecek bu soruların cevabına, öteki sezon göreceğiz.

geçen sezondan daha da güzel bir sezon yaşatan sevgili once upon a time ailesine binlerce teşekkürü bir borç biliyorum. daha geçenlerde dördüncü sezonun onayını aldılar ama açıkçası şaşırmadım, çünkü herkes benim kadar müteşekkir. yeni sezon başladığında elbette görüşeceğiz a dostlar. benim umudum o zamana kadar emma'ya olan öfkemiz biraz geçmesi yönünde, pek sanmıyorum ama deniyeceğiz bakalım. meanwhile, umarım regina'nın mutluluğu için çaba gösterirsiniz yazarlar. yoksa faith in humanity'm yokolayazıyor şu an. sevgiler, saygılar.