19 Mayıs 2014

[Les Oiseaux Qu'on Met En Cage - L'enfant Trouvé.]

ders çalışırken notre dame de paris dinliyorum da...

bu dili anlamasam bile quasimodo'nun ne kadar acı çektiğini anlardım. ne kadar hüzünlü bir şarkıdır bu l'enfant trouvé.

bir yandan da Les Oiseaux Qu'on Met En Cage dinliyorum. daha acıklı bir şarkı olabilir mi acaba bu koca müzikalde? kabul ediyorum en sonunda danse mon esmeralda derken de gözyaşları da döküyorum ama, bu şarkı bir başka. özellikle de l'enfant trouvé ile birlikte düşündüğünüzde.

kendinden utanıldığı için sokağa bırakılan bir çocuk. ona sahip çıkan kişiye duyduğu korkuyla karışık daimi bir şükran. sevebilir mi gerçekten bu geçmişe rağmen quasimodo?

kapısına bırakılan çatlak bir vazo içindeki solmuş çiçek ile kilden yapılmış sağlam bir vazo içindeki taze çiçek arasından solmuş çiçeği seçecek kadar aşık esmeralda. kalbimi kırıyor senin kalp kırıklıklarını düşünmek. ne kötüdür aşık olduğun insana rağmen onu sevmek...

işte bu iki insanın yolları demir parmaklıkların iki ayrı yakasında kesişir müzikalde. insan izlemeye kıyamazken, okurken ne kadar korkuyor sayfayı çevirmeye hayal edebiliyor musunuz?

son sayfaları düşündükçe gözlerimin dolmasına engel olamıyorum. yıllar sonra bile, hala. insan bir kez aşık olduktan sonra, tanıklık ettiği aşk acılarını kolay kolay unutamıyor. kitaplarda olsun, filmlerde olsun, fark etmiyor pek.

isterdim ki asıl notre dame ekibi istanbul'a gelsin. işte o zaman atlar ben de gelirdim o gösteriyi izlemek için. ama ingilizce oyun için gerçekten gelemezdim. gelmem. orada olsam da gitmem. gitmedim de zaten. çünkü bu oyun ben hiç anlamasam bile benim için birşeyler ifade edeceğine inandığım dilde güzel. kaldı ki anlıyorum bu dili. nasıl kulağımı tıkarım alıştığım sözlere? nasıl dance my esmeralda diye dinlerim son şarkıyı? mümkün mü alıştığım seslerden başka seslerde aramak o tamamlanma hissini? hiç sanmıyorum.

kısmet inşallah bilmem kaçıncı yılını kutlayan notre dame ekibinin fransızca gösterisinde buluşmaya olsun. böyle birşey var mı bilmiyorum ama diyorum ya işte, kısmet.