18 Mayıs 2014

[Post Çalıkuşu.]

yok arkadaş, ben bu dizi dünyasını çözmüşüm gerçekten ya. an itibariyle kamran'ın anadolu'da feride'yle aynı pansiyonda kaldığını ve feride'nin apar topar munise'yi kaldırıp hazırlanmaya başladığına tanıklık ettim. biliyordum bu bokluğu yapacaklarını, biliyordum işte biliyordum. bok herifler.

çalıkuşu'nun son bölümünü skim scan yaparak izliyorum çünkü maalesef tüm bölümü izleyecek kadar sabır gösteremeyeceğim. o derece başarısız bir bölüm olmuş şimdilik söyleyebileceğim kadarıyla. daha sonuna 30 dakika var.

hayır bir de şunu söylemem lazım. sen kadına hiç bir önemi yok bunun benim için, bu bir hataydı dedin. diyebilirsin. ama kadın açık açık kardeşine acı çektirdiğini sana söyledi kamran. yani gerçekten bu kadar mal mısın da bu işin peşini bıracağına inanıyorsun? neyse, zaten sıçıp batırmayı azelya yapmadı neriman bokladı ama yine de. bu kadar mal mısın cidden kamran? hala soruyorum gerçi, bu da bir garip. pes.

şimdi gördüm de yok ayol, azelya da niyeti bozmuş düğünü boklamaya geliyor. tamam yine kamran'a mal deyişlerim hem justified hem de boşu boşua değil. [ay aman entrika çözüldü, azelya'nın kardeşi manyakmış herşeyi uydurmuş filan fıstık.]

olmayacak nikahın telaşesini yarım saat göstermeniz içime fenalık getirdi amk.

ya kafayı yicem necmiye bile ezikella murat bey'le mutluluğu yakalama koşuşlarında, bi feride mutsuz. gad demmit. bu arada hele şükür necmiye'nin karnı büyüdü. hele şükür yani 9845768567 bölüm olmuştu artık hamile olduğunu öğreneli.

tanrım müjgan'la hilmi cem ne zaman evlendi de, müjgan hamile kaldı filan? ay kafayı yiycem bu mutluluk tablosundan yeminle midem bulandı.

yuh lan yuh! hacı kalfanın mekanında mı yakaladın feride'yi kamran? allah senin belanı versin senarist gibi allah senin belanı versin lan! allahım gülbeşeker filan diyorlar kafayı yicem laaan! yeminle o kadar sinirliyim ki şu an klavyem kırılacak diye korkuyorum amk!! WHAT THE FUCK ULAN WHAT THE FUCK!!!! hacı kalfanın mekanında karşılaştılar yemin ediyorum çatlayacağım şu an! sizin yapacağınız işin tam ortasına sıçayım!

ya bari şu kara çarşaflı gububet haber kadınını düzgün yapın. neyse en azından pişt kısmını tutturdunuz. aaah ah, daha sen çok gençsin diyecekti o kara çarşaflı kadın. pof ya.

biliyoruz canım kamran'ın kalender meşrep olduğunu biliyoruz, bilmez miyiiiiz? allahın cezası.

yani sanki feride her şeyi götünden anladı da gitti gibi yapıyorsunuz ya, vallahi reşat nuri kırk takla attı ulan! ya aklımı kaçıracağım. azelya bari renk verme of ya, bak şimdi aramızda birşey olmadı dersen sen bana onun ne dediğini nerden biliyorsun der tabi bu kız ya. of amk. herkes gerizekalı.

ya git bari kamran'a her boku öğrendi de de engel olsun. zaten kitabı filan komple sikip attınız bari böyle kendi çapınızda eğlenin. ama onu da yapmıyorsun değil mi ezikellalar ezikellası azelya karısı.

hayret, feride'nin yazdığı mektupta iki kelime tutuyor kitapla. hayret.

ya işte yapmayın ya, yapmayın bunu. feride o kadar gururlu, o kadar kırgındır ki iki satır bir mektup yazıp terk eder evini ve sevdiği adamı. yapmayın, uzatmayın işte bu mektubu amk. bari bunu düzgün yapın ya.

benim hayatta yaptığım ikinci üçüncü iş filan ne abi. kendinize gelin. ciğerimi tükürmüşüm ne? feride böyle şeyler söyler mi allah aşkına? o kız ölse gık demez. hiç mi çözemediniz siz bu kitabı ya. valla acıyorum size.

kamran. o. kapının. önünden. defol. git.

birkaç ay acı çekmekle kurtulamayacaksın kamran. verem oluncaya kadar, tükeninceye kadar yanıp kül olman gerekli... yeminle hızımı alamadığımdır.

munise de ölmüyormuş zaten amk.

güçlü ol feride... (feride'nin oraya gelme ihtimaline gönderme yapan kafanıza sıçayım lan.)

bir kitabın içine nasıl sıçabiliriz konulu 30 bölümlük bir ders olarak çalıkuşu. hele şükür bitti.

gerçekten türkiye'ye döndüğümde çalıkuşu kitabı alıp tims production'a, hatta senaristlerin her birine göndereceğim kitabı. kendi çaplarında dünyada en sevdiğim roman ve karakteri yazmaya çalıştılar ama başka bir boyuttan yazdılar heralde, bu rezilliğin başka bir açıklaması olamaz. bari dizi bittikten sonra reyting telaşesi olmadan biraz okuyup öğrensinler. lanet ediyorum hepsine.

neresinden tutsam elimde kalıyor. gerçekten inanılmaz. o kadar saptınız ki konudan, feride'nin kendi düğününü terk etmesi filan hafif kaldı yani. sanki kafasına esmiş de gitmiş, sanki yanlış anlaşılmalara kurban gidiyormuş evliliği. ya sabır.

bu kadar tatlı başlayan, harika oyuncularla devam eden dizinin yayından kaldırılmasına inanamıyorum demeyeceğim. ama doğrusu çok yazık. demek ki illa da bir aşk hikayesi damarına girip güzel yakışıklı oyuncu koymakla bitmiyormuş iş, öyle değil mi? bir kitabın doğal akışını bozdunuz işte olmadı yani. insanlara fenalık geldi. feride'yi harika bir şekilde canlandıran fahriye evcen'e hiç sözüm yok. ama kamran'ı canlandıran burak özçivit'in über yeteneksizliği karşısında sadece gülümseyip çok hoşum çok yakışıklıyım harikayım qıslar bana bayılıyor xD diyen bakışlar atması yetmedi işte. neyse. yazdıkça sinirleniyorum ve aslında gerçekten boşa sinirleniyorum. harika oyunculara çok teşekkürler, emeklerine sağlık. kitabı okurken yıllardır tanıdığım karakterlere yüz kazandırdınız, çok teşekkürler. ama yine de işte olmadı, bambaşka bir yere getirdiniz eseri. keşke çalıkuşu'nun adını kullanmasaydınız. keşke. ama olmadı işte. kısmet değilmiş. 

pazartesi günü buradaki kütüphaneden aldığım bir kitabı iade etmeye gittiğimde çalıkuşu'nu alıp yeniden okuyacağım. kalp ağrısına rağmen güçlü durmanın ne demek olduğunu 2014 yılında ekranda gösteremeyenlere inat, neredeyse 100 yıl önce bunu hayal eden reşat nuri ile buluşup, tanıdığım feride'yle yeniden sohbet etme vaktidir vakit.