16 Mayıs 2014

[Grey's Anatomy S10E24.]

uzun süredir beklediğim bir dizi bölümüyle bugün kavuştum a dostlar. biliyorum, aslında bu yazıyı artık başlamam gereken finallere hazırlık süresini biraz daha ertelemek için yazıyorum ama doğruya doğru, bu bölümü gerçekten uzun süredir bekliyordum. evet, grey's anatomy'nin onuncu sezon finalinden bahsediyorum. christina yang'in gidişinden.

doğrusu ben bu diziye başlamıştım. ciddi ciddi de her hafta izliyordum. teheeeey mcdreamy geyiklerinin dönüp daha herkesin asistan olduğu yılları hatırlarım desem yalan olmaz. zaten dizinin onuncu yılını oynadığını düşündüğümüzde dizinin taa ben lisedeyken başladığını ve HALA devam ettiğini fark ediyoruz. demek ki bu dizide bir hikmet var. hiç kan kaybetmiyor. neyse efenim, ne diyordum? ben bu diziye başladım ve her bölümünü heyecanla izledim. her bölümün son sahnesinde içten içe hüzünlendim daldım daldım gittim. diziyi bıraktığım nokta sezon ikinin finalinde denny'nin öldüğü dakikadır. doğrusu o sahneden sonra yeniden izledim ama artık her hafta takibi bıraktım. daha sonrasında düşündüğümde neden bu şekilde bir yol izlediğimi çok iyi anlıyor ve açıkçası çok gurur duyuyorum kendimle. her sezon finalinde bir bölüm içinde büyük bir olay yapıp her seferinde seyircinin yüreğine indiren bir diziyi bıraktım işte, nedeni niyesi yok vallahi. o noktadan sonra sadece sezonun ilk bölümünü ve son bölümünü izlemeye başladım. bir de tabii sevdiğim karakterlerin başına birşeyler geldiğini duyunca izledim ki neler olduğunu bileyim. düşünün yani, gemi kazası oldu, uçak kazası oldu, otobüs kazası oldu, karakterlerden biri kanserle mücadele etti, silahlı baskın oldu, patlama oldu, öyle ki nikahta masada bırakmak bunlar karşısında çocuk oyuncağı kaldı. buna yürek mi dayanır dostlar! ama tüm bunları düşünürken hiç bir zaman diziye adını veren grey'in diziden ayrılacağını düşünmemiştim. malumunuz, kendisi naming karakter ve eminim onu dizide tutmak için herşeyi yapıyorlardır. nasıl ki grey'in gitmeyeceğinden eminsem, christina yang'in de diziden çıkmayacağından emindim. mark, george, burke, little grey gitti ama christina yang'in gitmesi imkansızdı. çünkü biliyordum ki bundan geri dönüşü yazmak çok zor olmalı senaristler için. ama ne oldu? sandra oh diziden ayrılmak istediğini söyledi yazarlara. o andan itibaren tabii ki diziye geri döndüm. 

işte dün yayınlanan ve bugün internetlere düşen bölüm yang'in son bölümüydü. bu genius kadın, isviçre'deki dev bir kardiyoloji bölümünün başına geçmek üzere seattle grace'den -yani şimdiki adıyla sloan grey hospital bıdı bıdı- ayrılıyordu. üstelik onu davet eden de işini ona bırakıp italya alemlerine yelken açacak burke idi. bölüm yine bir kaza haberiyle başladı elbette. öncelikle terörist saldırısı spekülasyonu yapıldı. doğrusu tepki vermedim orada. çünkü grey's anatomy'de cidden herşey mümkündü. ilk on dakika için christina'nın patlamanın olduğu alışveriş merkezinde öldüğünü düşündükçe kafayı yedim. tanrım böyle bir gidişi benim yüreğim kaldırmıyorsa grey ne yapardı? neyse efendim 10 yıllık karakterine bir normal sonu hak gören shonda çok şükür yang'i bir patlamada öldürmedi. 

yang yapması gereken tüm işleri halleti. daha doğrusu bir closure istedi, bunu sağlamak için ordan oraya koşturdu. en sonunda grey'den gidebilmek için yardım istedi. grey onu taksiye bindirse de, son bir dans etmeden gitmedi grey'le. huzurlu mutlu zürih semalarına vardı. hastaneyi terk etmeden ise aman dikkat et, sen çok yeteneklisin, hayatını boşa harcama bacım dedi. tabii bunun üzerine grey'le shephard birbirlerine girdiler. malumunuz uzuuuun bir hikaye sonucu derek dc'ye taşınma arefesinde. bu kısım beni hiç ilgilendirmiyor ama sen yang'le zaten her gün konuşursun geyikleri beni benden aldı doğrusu. ya kadın diziden çıktım diyor siz nasıl ona diyalog yazacaksınız çok merak ediyorum? üstelik grey'in bir tanecik çok yakın arkadaşı vardı, o şimdi yapayalnız ne yapacak o kadar içim dert olmuş vaziyette ki tahmin bile edemezsiniz.

bir de son dakika golü yedik. sanki yang'ciğimin gitmesi beni yeterince üzmüyormuş gibi. tabii gidişini hüzünlü de yapmadılar dans ettiklerinden mütevellit hırsımı alamadım, üzülemedim yahu, içimde patladı o kadar beklediğim bölüm. neyse son dakika golünden bahsedeyim. yang yerine yeni bir doktor geldi kalpçi. kendisi bundan sonra yeni yang benim için. yok, yang'in yerini tutacağından değil, adı yeni yang. adının ne olduğu önemsiz olduğu için açıkçası. tıpkı muhteşem yüzyıl'da daye hatun'cuğum öldükten sonra yeni gelen afife hatun'a bir süre yeni daye demem gibi. işte efendim bu kadın, weber'in grey'in anasından olma kızı çıktı! ciyzız krayst süpırstar. vat is dis diyorum ya vat is dis? ya bu senaristlerin işi gücü yok heralde sürekli yeni bir little grey getiriyorlar ya sabır! valla bu durumu weber kesin 43865857 bölüm filan saklar, sonra ortaya çıkar da dur bakalım hayırlısı. bu arada yeni yang hastanede bir tane daha grey olduğunun farkında değil zaar. çünkü galiba grey shephard soyadını mı kullanıyor? o kısmı çözemedim ama galiba öyle değil. neyse emin olamadım, ama hastanede bir grey daha varsa ve kadın bunu fark etmediyse çüş diyeceğim. yerini aldığın kişinin en yakın arkadaşı kardeşin lan, çüş de la çüş. neyse efenim, bakalım grey bu durumlara neler diyecek, ortalık öteki sezon nasıl karışacak. doğrusu miranda kendini yk üyesi olmaya hazırlıyor ama o board'da alex'i görmeyi gerçekten çok isterim ben. belini de doğrulttu ekonomik olarak, sakın onu iğneleyip sizin boklu ortamınıza dönmesine sebep olmayın çocuklar. tamam hastaneniz güzel de, çocuk iflaslardaydı, give him a break.

yang'ciğim gittiğine göre yine eski alışkanlığıma dönüp yine ilk ve son bölümleri ve aradaki must see bölümleri izlemeye devam edeceğim. ama şunu söylemek lazım, christina yang, şu dizinin en harika yazılmış karakterlerinden biriydin, gerçekten çok çok insandın vallahi. yolun açık olsun. ve tabii ki sandra oh, inşallah bu kararından pişman olmazsın ve bilimum emmy altın küre ve dahi oscar'lara koşarsın. seni çok seviyoruz.